Pandemi, daha önceki planlamaların hatalarını ve kamusal alanların kullanımı konusundaki eşitsizlikleri daha görünür kıldı. Bununla birlikte, ortaya çıkan sürekli değişken ve belirsiz çevresel koşullar; çabuk, esnek ve sürekli çözümlere ihtiyaç duyduğumuzu da gösterdi. Bu yüzden, pandemiyi ve geçen iki yılı göz önüne alan üç ulaşım şirketi (Connect the Dots Insights, Sam Schwartz, ve Nelson/Nygaard) planlama süreçlerini güçlendirmek üzere, katılım modellerini daha yenilikçi, sürekli ve etkili kılacak tavsiyelerde bulundu.
PANDEMİ SIRASINDA YAYGINLAŞAN VE SONRASI İÇİN DEVAM ETMESİ GEREKEN UYGULAMALAR
İnsanları çevrimiçi ortamlara davet etmek: Bilindik yüz yüze halk toplantılarına kıyasla, çevrimiçi buluşmalar farklı kitlelerin katılımını sağlıyor. Yüz yüze toplantılar, halktan gelen katılımcılar için o sırada başka bir sorumluluklarının olmaması ve toplantı yerine gelecek vakitlerinin olmasını gerektiriyor. Diğer yandan, çevrimiçi buluşmalarda insanlar istediği zaman katılabiliyor – mesela çocuklarına bakarken ya da yemek yaparken. Üstelik, daha sonra izlenebilmesi için kayıt etmesi de çok daha uygun. Bizce etkileşimi artırabilecek anket, buluşmanın içinde açılan küçük grup oturumları, çevrimiçi belge paylaşımı gibi yöntemler faydalı olacaktır.
Dijital uçurumları yaratıcılıkla kapatmak: Dijital ve analog sosyal yardım metotları arasında daha güçlü bir bağ kurmamız gerekiyor. Gerçek dünyadaki sosyal yardımlar internet linkleri, QR kodları veya sanal buluşma imkanları (örn., internet siteleri, “ofis saatleri”) barındırmalı. Önemli olan diğer bir unsur da ulaşılması zor toplulukları belirleyip öncelik haline getirmek. Bunun için pazar araştırma şirketleri kullanılabilir.
Gücü paylaşma: Toplum üyeleri ortak bileşenler olarak tüm kamu katılımı süreçlerine dahil edilmelidir. Toplum üyeleri bu konuların gerçek uzmanlarıdır ve bu yaklaşım topluma rağmen değil toplumla beraber karar almayı mümkün kılar. Gerekli ücretler veya başka mükafat yöntemleri proje bütçelerine eklenmelidir. Yerel elçiler içinde bulundukları topluluklara bilgi akışını sağlayarak diğer üyeleri de mobilize edebilirler. Ayrıca, marjinalize edilmiş topluluklarla odak grupları düzenlemek tüm kamu süreçlerinin bir parçası olmalıdır.
BAŞLANMASI GEREKEN UYGULAMALAR
Hibrit katılımın teşvik edilmesi: İnsanlar artık her ne kadar çevrimiçi buluşmalara alışkın ve rahat olsalar da yüz yüze etkilişimin getirdiği ağ oluşturma, sosyal bağlantı ve esneklikten feragat etmek durumunda kalıyorlar. Dolayısıyla; yüz yüze, çevrimiçi ve telefon üzerinden katılım seçeneklerinin olduğu buluşmalar en ideal seçenek olacaktır.
Katılımın etkisinin ölçülmesi: Projeler bittikten sonra yapılacak bu ölçüm her ne kadar senede bir ya da birkaç kez yapılacak olsa bile katılımcılarla ilişiği kesmeyip projeleri ve etkilerini güçlendirecektir.
Doğru bir seviyeden başlamak: Teklif talebi oluşturan kurum ve kuruluşların, iyi bir toplum katılımının gerektirdiği masrafların ve zaman çizelgelerinin farkında olmaları gerekmektedir. Çalışmaların kapsamının esnekleştirilmesi ve teklif taleplerini talimatlarla sınırlandırmak yerine süreç boyunca esnekliğe ve iterasyona yer verilmesi toplum ve karar vericiler arasındaki bağlantısı sorununu azaltacaktır.
Katılımı teknik süreçlerle iç içe geçirmek: Böyle bir bütünleşme; katılım süresince hedeflerin ve fikirlerin, teknik analizin bir parçası olarak aktarılmalarını mümkün kılar ve düşüncelerin, endişelerin ve önceliklerin planlama ve mühendisliği bilgilendirmesini sağlar. Bu yüzden, katılımı kendi başına eklenebilir, ayrı bir parça olarak görmeyi bırakmalıyız.
Daha önce kulak verilmeyen sesleri merkeze yerleştirmek: Her ne kadar müşterilerin ihtiyaç ve isteklerine tabi olsak da şehirdeki bir arada var olma ve yaşama biçimlerini korumayı savunmamız gerekiyor. Toplum katılımı açık bir şekilde tarihsel olarak dışlanmış nüfus gruplarını da (örn., düşük gelirliler, göçmenler, ana dilde konuşamayanlar, engelliler) içermeli.
Sanal katılımı zaman sınırından kurtarmak: Projelerle birlikte geliştirilecek farklı sanal platformlarla beraber uzaktan katılım için oluşan yeni aşinalık, Zoom buluşmaları ile sınırlı kalmanın ötesine geçebilir. Bu canlı platformlar içlerinde haritalar, grafikler ve geçmiş buluşma kayıtlarını barındırarak, toplumdan gelecek olan senkronize olmamış bir girdiyi oluşturabilir.
Halka açık geniş çaplı çalıştayları yeniden düşünmek: Her ne kadar geniş çaplı atölye çalışmaları farklı görüşler arasında köprü oluşturmak için etkili bir katılım yöntemi olsa da gerçek bir insan çeşitliliğinin sağlanabilmesi önemlidir. Eğer çeşitlilik mümkün değilse, etkinlik daha küçük çaplı atölye çalışmalarına, ofis saatlerine, pop-up etkinliklerine, çevrimiçi oyunlara ve müsabakalara bölünebilir.
Katılımın sadece güvenle olabileceğini anlamak: Gerçek bir toplumsal katılım vakit alır ve toplum üyeleriyle gerçek güven ilişkilerini kurmak, diğer görevlerden önce gelir. Sonrasında ise katılımın, projenin bitiş tarihini aşan ilişkiler kurmaya yönelik bir çalışma olması gerekir. Proje bölgesinde yaşayan ve toplulukla resmi olmayan ilişki içerisinde olan topluluk üyeleri varsa, bu kişilerin proje takımının bir parçası olmaları iyi olacaktır.
ARTIK YAPILMAMASI GEREKEN UYGULAMALAR
Tik atma katılımına izin vermek: Pandemi öncesi olduğu gibi sadece yüz yüze buluşma sağlamak hiçbir sorunu çözemez. Ayrıca, proje danışmanı son ödemesini aldığında projeler bitmiş olmuyor, katılım süreci proje boyunca sürekli olmalı ve yetkilendirme fırsatları oluşturulmalıdır.
İletişim kurmak ya da karmaşık düşüncelere ikna etmek için moda sözcükler kullanmak: Toplum katılımı kapsayıcılıkla ilgili olmalıdır, bu da karmaşık projeleri ve süreçleri uzmanlık alanında olmayan bireylere anlayabilmeleri için kolaylaştırmayı gerektiriyor. Belirsiz bir dil ve moda sözcükler kullanmak bireyleri sadece dışlayıp fikirlerini belirtmelerini zorlaştıracaktır.
Sadece nüfusun küçük kısmına uyan saatlerde ve yerlerde toplantılar yapmak: Toplantılar planlanırken diğerleri kadar zaman ve ulaşım lüksü olmayan insanları da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Aksi takdirde süreç, her zamanki bir grup insanla devam edecektir ve toplumu kapsayıcı olmayacaktır. Çeşitli saat aralıkları ve çeşitli yöntemler ile katılımın önündeki engellerin aşılması gerekmektedir.
Kaynak: Planetizen