Milano’nun “Primi Passi” (İlk Adımlar) programı, kentin yoksun bölgelerinde küçük çocukları olan savunmasız ailelerle birlikte çalışıyor. Program, eğitim sistemi aracılığıyla onlarla iletişim kurarak, çocuk bakımı ve okul öncesi hizmetlerine erişimini iyileştiriyor. Böylece sosyal hizmetler aracılığıyla eşitsizlikleri ortadan kaldırarak çocuk yoksulluğunun azaltılması amaçlanıyor.
Leeds kentinin ‘Büyüyen’ çocuk yoksulluğu stratejisi ise çocuklar ve ailelerle çalışan tüm aktörler (okullar, özel sektör, STK’ler vb.) ve hizmetlerle yerel ortaklıklar içinde çalışmanın entegre bir yaklaşımına odaklanıyor. Çocukları etkileyen politikalarda onları dahil eden katılımcı bir yaklaşım benimseniyor.
Madrid’de ise kent yönetimi, yakın zamanda gıda yardımı için 21 milyon € bütçeli bir aile kartı oluşturdu. Ayrıca, Aile Destek Merkezi, Çocuk Bakım Merkezi ve Aile Buluşma Noktası’nı aynı mekânda bir araya getirmek için tek durak noktası olarak hareket edecek ilk Aile Evi’ni oluşturacak.
Eurocities’in “Avrupa şehirlerinde çocuk yoksulluğuyla mücadele” raporuyla bağlantılı olarak gerçekleşen “Yoksullukta büyümek ve yoksulluktan kurtulmak” adlı etkinlikte şunlara dikkat çekildi:
- Kentlerde çocuk yoksulluğu daha yüksek, bazen ülke ortalamasının iki katı veya üç katı kadar gerçekleşiyor.
- En yoksun mahallelerdeki çocuklar daha da büyük yoksulluk ve sosyal dışlanma riski ile yüz yüze kalıyor.
- Çocuk yoksulluğu aslında aile yoksulluğudur; yalnızca çocuğa odaklanmak yeterli sonuç vermiyor.
Avrupa Parlamentosu ise Direnç ve İyileştirme Fonu‘nun altı sütunundan birini, çocuklara ve gençlere öncelik vermeye ve tüm üye devletlerde bu doğrultuda sosyal harcama takibini yapmaya adamıştır. Bu sütun hangi sosyal harcamaların yatırım olarak kullanılabileceğini tanımlamaktadır. Bu doğrultuda bir sonraki adım ise AB Çocuk Garantisi ile ulusal kurtarma planlarının eşleşmesini sağlamak.
Dirençli ve kapsamlı bir iyileşme, öncelikle çocuklara yatırım yapmak anlamına gelmelidir. Dahası bu, toplumsal bir hedef olarak anlaşılmalıdır: Sadece kamu politikası için değil, aynı zamanda özel ve üçüncü sektör için de.
Kaynak: Eurocities