You are here

Elektrikli bisikletlerin hız kazanması politika çıkmazını beraberinde getiriyor

Hollandalı elektrikli bisiklet üreticisi Van Moof, geçtiğimiz ay içerisinde V adını verdikleri yeni modellerinin lansmanını yaptı. Van Moof V, toplam 700 watt gücünde iki motora sahip ve saatte 60 km/s hıza ulaşabiliyor. Bu hız, en üst düzeyde yarışan profesyonel bisikletçilerin ulaşabildiği ortalama hızı geçmeye yetiyor. 2022 sonunda satışa çıkması planlanan elektrikli bisikletin tahmini fiyatı ise 3 bin 598$. Üreticileri, bu modeli elektrikli bisikletten ziyade bir “hiperbisiklet” olarak tanımlıyor ve Londra, Tokyo, Los Angeles gibi metropollerdeki en rahat ve verimli ulaşım seçeneği olacağına inanıyor.

Van Moof, yüksek hızlı elektrikli bisiklet üreten tek şirket değil. Yeni Zelandalı bir şirket olan Speedi herhangi bir elektrikli bisikletin maksimum hızını %50 arttıran bir parça üretirken, Revolution X isimli bisiklet neredeyse 100 km/s hıza ulaşabiliyor. Yeni gelişen yüksek hızlı bisikletler; bisiklet, moped, scooter ve motosiklet arasındaki ayrımı giderek geçerliliği olmayan bir hale getiriyor. Yeni gelişen vasıtalara yönelik yasal belirsizlik, sürücüler ve yayalar için tehlikeli bir trafik ortamı oluşturuyor. Oluşturabileceği potansiyel tehlikenin ise tepkiyle karşılanabileceği ve bu tepkinin elektrikli bisikletlerin halktaki beğenisini düşürebileceğinden çekiniliyor.

Van Moof’un kurucularından Ties Carlier, yüksek hızlı bisikletler için ayrıca bir yaş sınırı ve ehliyet zorunluluğu getirilmesi gerektiğini savunuyor. Şirket, belirli şehir alanlarında otomatik olarak bisikletin hızının düşmesini sağlayacak sensörler için de Hollandalı şehirlerle iletişim halinde. Güvenlik önlemi olarak ABD’deki bazı şehirler ise elektrikli bisikletlere yönelik 45 km/h hız sınırı getirdi, fakat bu yönetmelik daha hızlı elektrikli bisikletlerin nasıl sınıflandırılması gerektiğine yönelik bir bilgi bulundurmuyor. Bunun dışında, güncel 1,5 metre genişliğindeki bisiklet yollarının sollamaya fırsat vermesine rağmen yüksek hızlı elektrikli bisikletlerin yaygınlaşmasıyla bu yollarda trafik yoğunluğu oluşabilme ihtimalinin de göz önüne alınması gerektiği belirtiliyor. Bisiklet yollarının genişletilmesinin bu yoğunluğu hafifleteceği düşünülüyor.

Yüksek hızlı elektrikli bisikletler; öncülü olan diğer bisikletlere kıyasla yaşlılar, terlemeden işe gitmek isteyen çalışanlar, çocuğunu ve yükünü de yanında taşıyanlar için daha cazip bir sürdürülebilir ulaşım seçeneği olarak karşımıza çıkıyor. Carlier, elektrikli bisikletleri için bisiklet yolunun ötesinde, şehir içi ve şehir dışı ulaşımın her alanında kendi yerini edineceğini ön görüyor.

Kaynak: CityLab

Top