You are here

Avrupa’nın yeni güç hücreleri kentler

Kuzey Avrupa, saatlerce süren sıcak güneş ışığına aşina değil. Buna rağmen Berlin ‘güneş kenti’ planını 2045 yılına kadar iklim nötr olma taahhüdünün merkezine alıyor. Ocak 2023’ten itibaren Berlin’deki yeni binaların ve çatılarında büyük yenileme çalışmaları yapılan binaların güneş enerjisi kullanması zorunlu olacak.

Berlin Ekonomi, Enerji ve Kamu İşletmeleri Senatosu Enerji Bölümü Politika Danışmanı Ulrich Seifert’in de açıkladığı gibi, “güneş enerjisi, başka şeyler için kullanılmayan mevcut yüzeyleri kullanır, yani enerji üretimimizi, onu yerleştirmek için yeni bir alan bulmak zorunda kalmadan artırabiliriz.”

Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, kent yönetiminin ev sahiplerini, işletmeleri ve diğer paydaşları güneş enerjisi devrimine ne kadar ikna edebileceğine bağlı olacaktır.

Güneş enerjisi devrimi kağıt üzerinde iyi ve güzel olmakla birlikte kışın beklenen yakıt krizi ve fiyat artışlarının insanların evlerini ısıtma imkanlarını bugün itibariyle etkilediği düşünüldüğünde, acil sorunlara odaklanmanın daha ihtiyatlı olup olmayacağı sorgulanabilir.

Işığın dokunduğu her şey
Berlin’in güneş enerjisi potansiyelinin büyük bir kısmı şirketlere ve kooperatiflere ait binaların %16’sından kaynaklanmakta olup, bunu kentin 290.000’den fazla konut binası takip ediyor. Buna karşılık, belediyenin kamuya ait yaklaşık 9.000 binası da Berlin’in toplam fotovoltaik potansiyelinin yaklaşık %8’ini oluşturuyor.

Seifert’e göre, dönüşüm için her seviyece bir ortak çabaya ihtiyacı var. Zira güneş enerjisi artık okullarda bile tartışılan bir konu. Hatta kent yönetimi gençlerin yenilenebilir enerji alanındaki bilgilerini geliştirebilecekleri bir iklim atölyesi de planlıyor. Üniversite düzeyindeki mimarlık öğrencileri de araştırmalarını güneş enerjisi çözümleri üzerine yoğunlaştırmaya teşvik ediliyor.

Bu anlamda güneş kenti master planı aynı zamanda katılımcı bir süreç olarak tasarlanıyor. Kent yönetiminin bunu nasıl teşvik ettiğine dair diğer örnekler arasında güneş enerjisi sistemlerinin ekonomik faydaları konusunda yatırımcılara bilgi verilmesi ve potansiyel yatırımcılarla ev sahiplerini bir araya getirmek için bir ‘çatı takası’ buluşması düzenlenmesi yer alıyor. Dahası, piyasanın arz tarafıyla da aktif bir şekilde ilgileniyor.

Bir enerji topluluğu
Seifert’in “iyi bir sinyal” olarak nitelendirdiği Güneş Stratejisi, RePowerEU girişimi kapsamında 2025 yılına kadar güneş fotovoltaik kapasitesini iki katından fazla artırmayı hedefliyor. Kentlerdeki bina altyapısının yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda, belediyeleri de işin içine katmanın AB’nin hedeflerine hayati bir destek sağlayabileceği ve adil bir enerji dönüşümünün faydalarının toplum genelinde yaygın bir şekilde paylaşılmasını sağlayacağı açık görünüyor.

Ancak, özellikle jeopolitik açıdan düşünüldüğünde, Berlin gibi önde gelen bir kentin bile kendi başına yapabileceklerinin sınırları olduğunu akılda tutmak gerekiyor. Yine de güneş enerjisinin yaygınlaşmasını hızlandırmak ve Avrupa’nın fosil yakıtlardan bağımsızlığını desteklemek, Avrupalıları fosil yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalardan korumak ve Avrupa’nın iklim hedeflerine ulaşmak için doğru koşulları oluşturmak üzere AB’nin yapabileceği çok şey var.

Kaynak: Eurocities

Top