Çok fazla sayıda göçmen ve mülteciyi bulunduran kentler, çözüm arayışlarında yalnız değiller. Bu insani kriz konusunda onlara yardımcı olacak güçlü bir müttefikleri var: Teknoloji.
Dünya genelinde belediyeler, ani nüfus kaymalarını izlemek veya temel hizmetleri sunarken göçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için veri analizi, akıllı telefon uygulamaları ve diğer yeniliklerin gücünden yararlanıyor.
Rockefeller Vakfı’nın (Rockefeller Foundation) hazırladığı bir raporda, banka hesabı olmayanlar için sağlanan finansal hizmetlerden kolay erişilebilir internet tabanlı işletme lisansı başvurularına kadar, birçok sayıda ve çeşitte aracın geliştirildiği vurgulanıyor.
“Küresel Göç: Ön Sıradaki Dirençli Şehirler” (Global Migration: Resilient Cities at the Forefront) raporu, kentlerin fiziksel, sosyal ve ekonomik zorluklara karşı dayanıklılıklarını güçlendirmek amacıyla 2013 yılında başlatılmış bir girişim olan 100 Dirençli Şehir (100 Resilient Cities) tarafından yayınlandı.
Aşağıdaki örneklerde görüldüğü üzere, bazı gelişmiş ABD şehirleri göçmenlere yardım etmek için tasarlanan teknolojik çalışmalarda öncülük ediyor:
– San Francisco’daki Banka: Mali hizmetlere erişimi iyileştirmek için yoksul ve kimliksiz bireyler, minimum bakiye olmadan masrafsız veya az masraflı hesaplar açabiliyor. Katılımcıların vadesiz hesaplarını nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri için, ilk kez nakit avans masrafları kaldırılmış durumda.
– Şikago’nun Yeni Amerikalılar Planı: Kentin “Yeni Amerikalılar Bürosu” (Office of New Americans), kolaylaştırılmış iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı başvuruları gibi göçmenlerin çeşitli çevrimiçi araçlara sahip olabileceği bilgi merkezleri kurmayı planlıyor.
– Los Angeles Geohub Açık Veri Portalı: 2016’da hizmete giren bu çevrimiçi portal, 20’den fazla belediye kuruluşu ve ortağı ile ilgili ayrıntılı bilgiler içeriyor. Verilere erişim imkanının serbest ve indirilebilir olduğu portalda, sağlık, ulaşım ve güvenlik ve okullarla ilgili bilgiler yer alıyor.
Çok uluslu büyük şirketlerden yeni kurulmuş küçük ölçekli şirketlere kadar pek çok işletme, kent çeperlerini ve mülteci kamplarını kentlere bağlayamaya yarayan kullanılabilir yenilikler geliştiriyor.
Raporda, 100 Dirençli Şehir’in ortağı Esri tarafından geliştirilen Survey123 gibi veri toplama araçlarının çeşitli amaçlara uyacak şekilde uyarlanabileceği, Paris ve Selanik gibi mültecilere ve göçmenlere karşılama merkezleri açan şehirlerin, risk altındaki nüfusun ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek için bu teknolojiyi kullanabileceği belirtiliyor.
Uluslararası Kurtarma Komitesi (International Rescue Committee), Google ve Mercy Corps ile birlikte çalışarak, Avrupa’ya gelen yeni kişilerin tıbbi hizmetlerden konut ve ulaşıma kadar her konuda önemli bilgilere erişebileceği bir site olan Refugee.info’yu kurmuş durumda.
Cisco; Yunanistan, Slovenya ve Sırbistan’daki mülteci kamplarını, dış dünyaya erişebilme görevini üstlenen internet bağlantısını sağlamak için Wi-Fi erişim noktalarıyla donattı. Bunların dışında, Mercy Corps ortaklığıyla MasterCard, yardım programı kapsamında, içinde bir miktar para olan bankamatik kartlarını uygun şartlara sahip mültecilere dağıtarak nakitten daha güvenli alışveriş yapabilmelerini sağlıyor.
Ayrıca raporda, Maliye Politikası Enstitüsü (The Fiscal Policy Institute) ve Welcoming Economies Global Network’ün, kent liderlerinin kaç tane göçmenin terk edilmiş mülklerin sahibi olma hakkını elde edebileceğini belirleyebilmesini sağlayan etkileşimli, çevrimiçi bir araç geliştirdiği de yazıyor. Bir konut veri bankası olarak hizmet veren “Landbank Interactive Tool”, yaklaşık iki düzine ABD şehrinde yoksullar için yenilenebilecek çok sayıda konutun bulunduğunu gösteriyor.
Kaynak: Citiscope