2 Ekim 2019 tarihli ve Didem Tali imzalı New York Times haberinde; 15 milyonluk nüfusu aşan İstanbul’un aynı zamanda 130 bin köpek ve 125 bin kediye de ev sahipliği yaptığı, bununla beraber, yerel yönetimlerin sokak hayvanlarına dair politikalarının da 90’lara kıyasla büyük ölçüde geliştiği bilgisi aktarılıyor.
Hayvan aktivistlerinin görüşlerinin de aktarıldığı haberde 90’larda ve 2000’lerin başında kimi belediyelerin yüzlerce köpeği zehirlediği ve bu süreçte kamu sağlığına da zarar verecek şekilde, zehirlerin toprağa ve suya karışarak çoğunlukla çocukları da etkilediği ifade ediliyor.
Habere göre, hayvan hakları konusundaki ihlallere karşı kamuoyunda oluşan tepkilerin oluşturduğu baskı sonucunda, 2004 yılından itibaren yerel yönetimler sokak hayvanlarını rehabilite edebileceği merkezler açmaya başladı ve bununla birlikte, hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması ve tedavi sonrasında bulundukları yere götürülmesi süreci de başlamış oldu. Bilindiği gibi Hayvanları Koruma Kanunu 2004 yılında TBMM’de kabul edildi ve bu kanunla hayvanların belediyelerce zehirlenip öldürülmesi tamamen yasaklanarak, hayvan popülasyonunun sınırlandırılması için kısırlaştırma politikası benimsendi.
90’lardan günümüze hayvanlar konusunda belediyelerin değişen yaklaşımının aktarıldığı haber, örnek olarak Kadıköy Belediyesi’nin hayvan barınağını konu ediyor. Kadıköy Belediyesi Hayvan Barınağı’nda özel ihtiyaçları olan ve sokakta yaşamaya alışık olmayan evcil hayvanların barındığı belirtilen haberde, 1980’lerden itibaren hızla büyüyen Türkiye kentlerinde hayvan sahipliğinin arttığını, ancak hayvan bakımından usanan kimi insanların bu evcil hayvanları sokağa bırakma konusunda tereddüt etmediğinin de altı çiziliyor.
Meslek hayatı boyunca İstanbul’daki sokak köpeklerinin iyileştirilmesi için çabalayan Kadıköy Belediyesi Hayvan Barınağı veterinerlerinden Murat Çırak ise iş arkadaşlarının Kadıköy’de günde ortalama 50 köpeği kısırlaştırdığını ya da iyileştirdiğini; ülke genelinde ise 2004 ile 2018 yılları arasında 1 milyon 200 bin sokak hayvanının kısırlaştırıldığını ve 1.5 milyonunun da aşılandığını belirtiyor. Çırak’a göre, “Eskiden kimi yerel yönetimlerde var olan öldürme timlerinin yerini şimdi iyileştirme timleri aldı, bu bile mantalitenin ne kadar değiştiğini gösteriyor.”
Bu değişimde sosyal medyanın da büyük rol oynadığını belirten Çırak; yaklaşık 10 bin üyeli Kadıköy Belediyesi Hayvan Barınağı Facebook grubundan da bahsediyor. Birçok köpeğe kalıcı yuva bulunmasında bu gruba üye olan vatandaşların katkısına değinen Çırak, barınaktaki köpeklerin yaklaşık %40’ına kalıcı yuva bulunduğunu ve bunda sosyal medyada görülen bir fotoğrafın çok etkisi olduğunu söylüyor.
HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat ise Türkiye’de sokak hayvanlarını korumak için hâlâ yapılacak çok şey olduğunu ve yasaların önemli boşluklara sahip olduğunu söylüyor. Bazı belediyelerin hayvanları toplayarak ormanlık alanlara atmasının bu hayvanları agresif hale getirdiğini ve daha büyük sorunlar yarattığını söyleyen Şenpolat, Türkiye’deki her belediyenin hayvanlara aynı şekilde yaklaşmadığının da altını çiziyor.
Haberin orijinal kaynağına ve tamamına ulaşmak için tıklayınız.