You are here

Dünya Kentlerinden 2021’de Çözüm Odaklı Yaratıcı Örnekler

Covid-19 salgınının ikinci yılında kentler mimari, teknoloji, eşitlik, iklim ve ulaşım alanlarında birçok yeniliğe sahne oldu. Salgın dünya çapında kentsel yaşama zarar vermeye devam ediyor olsa da 2021 yılında bazı kentler halk sağlığı, güvenlik ve genel olarak yaşanabilirliği artırmak amacıyla alanında ilk sayılabilecek değişiklikler yaptı. Otoriteler iklim değişikliğinden eşitliğe kadar birçok farklı konuda yaşanan sorunlar sebebiyle çeşitli girişimler ve politikalar açıkladılar. Çoğu zaman salgının sosyo-ekonomik yansımaları, kentleri yeniden düşünmeye ve statükoya meydan okuyan çözümler uygulamaya zorluyor.

İşte kentlerin ve kent sakinlerinin bu zorlu sürece adapte olup zararları minimuma indirmesinde referans olacak farklı alanlardan birkaç yaratıcı örnek;

Kent Planlama: 1 Dakikalık Kent

15 dakikalık kent konseptinden ilham alınarak, İsveç mahalle tasarımını sokak ölçeğinde yeniden düşünüyor. 15 dakikalık kent konsepti, yaya veya bisiklet mesafesinde günlük ihtiyaçları karşılamayı amaçlarken, 1 dakikalık kent konsepti dış kapının hemen önündeki kamusal alana odaklanmış durumda. “Street Moves” adlı girişim 1 dakikalık kent konsepti ile mahalle sakinlerini kendi sokaklarının yerleşim planlarının ortak mimarı olmaları noktasında teşvik ediyor. Danışmanlık ve çalıştaylar aracılığıyla mahalle sakinleri, bu alanın nasıl kullanılması gerektiği ve hangi hizmetlere erişmek istedikleri konusundaki kararlara katkıda bulunacaklar. 1 dakikalık kent konsepti başkent Stockholm de dahil olmak üzere birkaç kentte test ediliyor, ancak İsveç hükümeti 2030 yılına kadar her sokağı sağlıklı, sürdürülebilir ve canlı hale getirme amacıyla bunu ülke çapında kullanmayı planlıyor.

Mimari: Yapılarda Havalandırmayı Yeniden Düşünmek

Covid-19 salgının yayılması yapılarda yeterli havalandırma ihtiyacına vurgu yaparken, kentler de iklim değişikliği sebebiyle ısı ve iklimlendirmeye olan bağımlılıklarını yeniden gözden geçirmek durumunda. 2021 Mart ayında Uber Technology Inc. tamamen camla kaplanmış ve saydam bir köprüyle birbirine bağlanan iki binadan oluşan yeni San Francisco genel merkezini açtı. Yapının planları 2015 yılında yapılmış olsa da tasarım günümüzün en acil krizlerinden ikisini ele alıyor: pandemi ve iklim değişikliği. Cephenin tamamını kaplayan 180 adet cam estetikten daha fazlasını ifade etmekte. SHoP Architects tarafından tasarlanan yapıda; cephedeki camlar gün boyunca açılıp kapanarak doğal hava akışı ve sıcaklığın düzenlenmesini sağlıyor.

İklim: Baş Isı Görevlileri (Chief Heat Officer)

Her yıl dünya çapında yaşanan kavurucu yazlar, orman yangınları ve binlerce önlenebilir ölüm gibi ekolojik sorunlar, sıcaklık artışlarını kentlerin iklime dayanıklılık gündeminin en üstüne taşıdı. 2021’de ilk kez kentlerde, vatandaşları aşırı sıcaklardan korumak için kendi ekibiyle birlikte müdahaleler geliştiren ısı görevlileri işe alındı. Miami’nin ısı görevlisi olan ve dünyada bu rolü üstlenen ilk kişi olan Jane Gilbert, savunmasız nüfuslara daha çok ulaşabilmek için kentin acil durum yönetimi ile birlikte girişimler geliştiriyor ve sıcaklık artışlarına duyarlı bina ve sokak tasarımını yeniden düşünen planlar yapıyor. Bu kapsamda Miami kenti, deneyimlerini Atina-Yunanistan ve Freetown-Sierra Leone’yi içeren küresel ısı direnci topluluğu ile paylaşacak. Ayrıca Phoenix kentinde de yakın zamanda veriye dayalı stratejilerle sıcaklık artışlarının etkilerini azaltmayı amaçlayan bir ısı ofisi kuruldu.

Eşitlik: Yakın Çevrede (Block) Sosyal Hizmetler

Bugün dünyanın her yerinde kadınlar ev işleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere bakım da dahil olmak üzere, ücretsiz ev içi emek harcıyor. Bu durum onların işgücüne ve siyasete katılmasını ve finansal bağımsızlık kazanmasını sınırlıyor. Kolombiya’nın Bogota kentinde bu eşitsizliğe çözüm bulmak amacıyla, 2020 yılının sonunda dört yıllık bir program başlatıldı. Programa göre kadınları (ve bazı erkeleri) ev içi ücretsiz emek yükünden kurtarmak için “bakım blokları (care blocks)” adı verilen merkezler oluşturuldu. Bu merkezler yakın çevrede oluşturulmasının yanında, esnek eğitim, kadınlar için sağlık hizmetleri ve erkekler için bakım sınıfları gibi hizmetleri bir araya getiriyor, böylece bir mahallede kolayca birçok sosyal hizmete erişilebiliyor. Oluşturulan ilk bakım bloğu, 50.000 kişiye fayda sağlayacağı ifade edilen 30’dan fazla program sunuyor. Ayrıca mahallenin dışında olanlar için çeşitli hizmetleri kapılarına getiren “bakım otobüsleri (care buses)” bulunuyor.

Enerji: Latin Amerika’nın İlk Termosolar Enerji Santrali

Latin Amerika’da 2021 Ağustos ayında Şili’nin Atacama çölünde bir ilk olan termosolar enerji santrali açıldı. 700 hektarı aşan bir alana sahip santralde, 10.600 ayna, tepelerinde bulunan güneş ışınlarının yansıtıldığı bir alıcı ile 250 metre yüksekliğindeki bir kuleyi çevreliyor. Temel çalışma mantığı ise alıcıdaki erimiş tuzların ısıyı emerek, bir buhar türbini aracılığıyla 210 Megawatt’a kadar elektrik üretmek için kullanması. Projenin bir diğer özelliği, tuzların 17,5 saate kadar enerji depolayabilmesi ve sistemin doğrudan güneş ışığı olmadan ve günde 24 saat çalışabiliyor olması. Şili’nin 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefi doğrultusunda; kompleks yakınındaki bir fotovoltaik santralle birlikte, kömürle çalışan enerji sisteminden uzaklaştırabilmek için gereken yenilebilir enerjiyi üretebilecek. Eski başkan Sebastian Pinera’ya göre tesis Şili’yi her yıl 600.000 tondan fazla CO2 emisyonundan kurtarabilir ve bu da 300.000 otomobilin trafikten çekilmesiyle eşdeğer.

Kaynak: Bloomberg CityLab

Top