You are here

Covid Sonrası İyileşme, İklim Eylemi ile Başlamalı

Covid-19’dan iyileşmenin rotası çizilirken, iklim eylemi de stratejinin merkezinde olmalı”

Boston ve New Orleans belediye başkanları, yeşil altyapının hem iklim hem de koronavirüs krizinden kurtulmak için kritik olduğunu savunuyor.

Küresel salgınların ve ölümcül iklim felaketlerinin, “nesilde bir” ortaya çıkan krizler olduğu düşünülür. Ancak 2020’de ABD’li belediye başkanları her ikisiyle de yüzleşmek zorunda kaldı.

New Orleans, 2005’ten bu yana en yoğun kasırga sezonunu yaşadı: Louisiana’da beş kasırga çıktı ve New Orleans sokaklarında sık sık fırtınalar yaşandı. Boston ise rekor düzeyde sıcak ve kurak yazlarından birini yaşarken, sonbaharda da sel baskını yaşadı.

Bu iki şehir iklim krizini yalnız yaşamadılar: Phoenix rekor sayıda sıcağa bağlı ölüm gördü; Portland, Oregon, Batı Kıyısı’nda çıkan orman yangınları sırasında şimdiye kadarki en kötü hava kalitesini yaşadı. Miami ise deniz seviyeleri yükselmeye devam ederken yıkıcı yüksek dalgalarla karşı karşıya kaldı.

Belediye başkanları için iklim değişikliğinin etkileri her gün uğraşılan bir gerçek haline geldi. Düşen elektrik hatları, kapalı yollar, su basmış bodrumlar, kalabalık barınaklar, hastaneler ve korkan insanlar… Tümü, kent sakinlerinin sağlığı ve güvenliği için acil tehditler. Tüm bunlar ayrıca, düşük gelirli topluluklar ve beyaz olmayanlar üzerindeki orantısız etkisi nedeniyle, karşılaşılan en acil sosyal adalet sorunlarından biridir.

Dolayısıyla, Covid-19’dan iyileşmenin rotası çizilirken, iklim eylemi de stratejinin merkezinde olmalıdır. Bunu yapmazsak, virüsü (en yoğun görüldüğü yerlerden) yok edebilsek bile, bir dahaki sefere büyük bir iklim felaketi toplumları vurduğunda varoluşsal bir tehditle karşılaşmaya devam edilecek. Bu yüzden, yakın zamanda başka bir önlenebilir krizin toplumlarımızı mahvetmesine izin veremeyiz.

Tüm bu nedenlerden dolayı söylenebilir ki kent yönetimleri, Covid-19 iyileştirmemizin bir parçası olarak yeşil altyapı programlarının nasıl ilerletileceğine dair bir plan sunabilir. Örneğin Boston Şehri, en büyük binalarından kaynaklanan emisyonları azaltmak için bir “Karbon Emisyonları Standardı” geliştiriyor. Bu, birçok eski binanın enerji açısından daha verimli hale getirilmesi için yenileneceği anlamına geliyor. Boston ayrıca, düşük gelirli semt sakinlerinin ve beyaz olmayanların, bu yeşil işleri yapmaya hazır olmaları için kariyer yolları yaratarak, iklim değişikliğinden en çok etkilenen nüfusun fayda sağlamasına olanak sunuyor.

New Orleans ise kronik sel ve kentsel ısı adası etkilerini gidermek için yatırımlar yapıyor. Bu kapsamda, Katrina Kasırgası ve sonrasında en çok etkilenen mahallelerden birinde rekreasyon ve ulaşım erişimini iyileştiriyor.

Kaynak: Bloomberg City Lab

Top