You are here

Chicago Başka Kentlerin Deneyimlerinden Yola Çıkarak “CityKey” Programını Geliştiriyor

Katie Pyzyk / 16.01.2018 (Çeviri: Hatice Baba)

Tüm Chicagolular için tasarlanan “hepsi bir arada” belediye kimlik kartı önümüzdeki ilkbaharda ulaşılabilir olacak.

Üyelik kartları, kredi kartları, ulaşım kartları ve başka hizmetler için gereken diğer tüm kartlar günden güne cüzdanlarımızı şişirmeye devam ediyor. Fakat, Chicago sakinlerine diğer kartlara gerek kalmadan “hepsi bir arada” olarak tasarlanmış “CityKey” isminde belediye kimlik kartı sunmaya hazırlanıyor.

Belediye Kimlik Kartı fikri ilk olarak bundan yaklaşık 15 yıl önce New Haven şehrinde başlamıştı; bu kart özellikle kayıt altında olmayan göçmenleri bazı belediye hizmetlerine (örneğin, kütüphaneleri kullanabilmek, banka hesabı ya da kamu hizmet hesabı açabilmek gibi) erişebilir hale getirdiği için çok tartışılmıştı. Bu konsept günümüze kadar oldukça evrildi ama belediyeler yine de bazı yanlış anlamalarla sıklıkla karşılaşmaya devam ediyor; insanlar genel olarak bu kimlik kartının sadece kayıt dışı göçmenler için oluşturulduğunu düşünse de aslında tüm kent sakinlerinin kullanımı için düşünülüyor.

Chicago Dış İlişkiler Birimi Başkanı Kate LeFurgy bu kartın insanların damgalanmasına ya da fişlenmesine neden olmaması için çaba gösterdiklerini belirtiyor. “Tüm Chicagoluları içine alabilen kapsayıcı bir kart yaratmak için çabalıyoruz; aynı zamanda devletten alamadıkları kimlik kartlarından dolayı zorluk yaşayan insanlarımıza kart sahibi olmanın getirdiği onur ve haysiyeti de sunuyoruz” diyor.

Belediye çalışanları CityKey projesine özellikle göçmenleri düşünerek kimlik kartı almakta sıkıntı yaşayan bütün yurttaşları kapsayacak şekilde başlamıştı; fakat sonrasında bu sıkıntının sandıklarından daha yaygın ve göçmenlere has bir durum olmadığını anladılar. “Önceden hapse girmiş çıkmışlar, evsizler, gençler, yaşlılar, aile içi şiddete maruz kalan insanlar… Farklı kesimlerden birçok insan bir veya birkaç nedenden ötürü ciddi zor bir hayat idame ettiriyorlar” diyor LeFurgy.

Böylece, her vatandaşa eşit fayda ve kentin imkanlarına eşit ulaşılabilirlik sunan kart fikri ortaya çıktı. Başka belediyelerin de verdiği kimlik kartları gibi CityKey de vatandaşların kimlik bilgilerini ve oturma izinlerini kanıtlamış oluyor, ek olarak kütüphane gibi sosyal hizmetlerden faydalanmalarına izin veriyor. Fakat, CityKey bunların da ötesine geçip Chicago Ulaşım Müdürlüğü (CTA) ile anlaşarak kart sahiplerine kartlarını toplu taşımada da kullanabilmelerine imkan veren ilk kart olacak.

2016’da CityKey programı için yaklaşık 1 milyon dolar kenara ayrılmış. Kartlar; 18 yaş altı için 5 dolara, 18-64 yaş arası yetişkinler için 10 dolara mâl olacak. 65 yaş ve üstü için ise ücretsiz olacak. LeFurgy, kart ücretlerinin programa katılım açısından engel yaratmasını istemediklerini söylüyor. “Aynı zamanda düşük gelirli vatandaşlar, evsizler, aile içi şiddete maruz kalanlar, hapisten çıktıktan sonra hayata adapte olmaya çalışanlar, gaziler ve genç işsizler kart ücretinden tamamen muaf olabilecekler” diyerek ekliyor.

Program geliştiricileri insanların karta erişimini kolaylaştırmak için kayıtların sadece belediye binasında mesai saatleri içinde olmasına gerek olmadığını aynı zamanda şehrin bazı noktalarında mobil yazıcılarla destek vereceklerini de ifade ediyor. Hem belediye binasında hem de mobil noktalarda elden hızlıca teslim edilen kart dağıtım sistemi sayesinde diğer belediyelerin sakinlerine mail yoluyla yaptıkları dağıtıma kıyasla bu uygulama daha güvenilir olacak.

CityKey (önden görünümü)
CityKey (önden görünümü)

 

CityKey (arkadan görünümü)
CityKey (arkadan görünümü)

 

Başlangıçta bazı insanlar kartın sadece “hepsinin bir arada olması” özelliğine para vermeye hevesli olmayacaklardır ama kart kullanıcıları başka başka indirim ve faydalara da hak kazanmış olacaklar. Chicago Belediyesi’nin de örnek aldığı bu konsepti uygulayan birçok belediyenin -içlerinde New York, Detroit, San Francisco gibi şehirler var- önemli kültürel organizasyonlarla ortaklığı bulunuyor ve böylelikle kullanıcılar çeşitli hizmetlerden indirimli faydalanıyor.

LeFurgy, New York’un bu kartla alakalı yaptığı en iyi şeylerden birinin kartın başka başka hizmetlerde de kolaylık sunması olduğunu ifade ediyor. Örneğin; reçeteli ilaçlarda, market alışverişlerinde, müzelerde, spor salonlarında hatta bisiklet ve araba paylaşımlarında bile bazı indirimler geçerli sayılıyor.

Chicago Belediyesi başka ortaklıkları da düşünerek CityKey’in piyasaya sürümünü Mart ayına çekmiş durumda. Her ne kadar bu program tam olarak netleşmiş değilse de vatandaşların örneğin “Chicago Bulls” oyunlarına, müze girişlerine ya da bazı mağaza ve restoranlarda indirimli alışveriş yapma planı üzerine düşünülüyor.

CityKey’in pilot sürümü Aralık ayında başladı ve program yürütücüleri kartın kullanılabilirliğini tüm birimlerde test ediyor. Bunun yanı sıra iş ortaklarını bu kartın hükümet tarafından da kabul edilen bir kimlik kartı olduğuna ikna etmek için eğitim kampanyalarına başlamış durumdalar. Belediye çalışanları bir yandan da kartın teknolojisini test ediyor. “Tabii ki öngöremediğimiz bazı sorunlar da ortaya çıkacak. Fakat inanılmaz bir teknoloji ekibine sahibiz; sürekli olarak deneme testlerinden geri dönüşleri toplayıp gerekli iyileştirmeler üzerine çalışıyorlar” diyor LeFurgy.

Proje ekibinin kartın tasarımıyla alakalı karşılaştığı önemli bir sorun da CTA’nın  (Chicago Ulaşım Müdürlüğü) dokunma sistemi ile ortakların kullandığı geleneksel kart teknolojisinin nasıl kaynaştırılacağı oldu. Şimdiki kartlar hem ulaşımla alakalı teknolojiye hem de kütüphane girişlerinde ve bazı indirimli alışverişlerde gereken barkoda sahip. Chicago bu kartla önceki şehirlerin kartlarına kıyasla bazı yenilikler getirmişti; örneğin, kart dağıtımı, veri toplanması ve siber güvenlik gibi. Tabii, bu yeniliklerin temelinde önceki şehirlerden edinilen gözlem ve deneyimlerin yattığını söylemek gerek. LeFurgy, bir fikirde öncü olmamanın en güzel yanının öğrenmek için fırsat sunması olduğunu söylüyor. “New York çok zorlu bir süreçten geçti… İnsanların kartlara nasıl sahip oldukları ve nerelerde kullandıklarına dair inanılmaz verilere sahipken şimdi bu bilgileri mahkemeye vermek için yasal bir savaşın içerisinde” diye ekliyor.

New York’un yaşadığı mahkeme sürecinden sonra Chicago Belediyesi insanların kişisel bilgilerinden sakınarak sadece kart numaraları ve son kullanım tarihleriyle alakalı bilgileri kayıt altında tutmaya yönlendi. “Güvenlik sorunu bu kartı kullanmak isteyen birçok insan için oldukça önemliyken insanları kaygılandıracak kişisel bilgileri elimizde tutamayız” diyor LeFurgy.

Program geliştiricilerinin bir kısmı da pilot bölgeleri inceleyerek kart sahiplerinin nerelerde rahatlıkla kartlarını kullanabildiklerini nerelerde ise başarısız olduklarını inceliyor. LeFurgy, “İnsanların kartları nasıl kullandıklarını görmek oldukça ilginç bir şey. Ben kartımı bir bara girerken de kullanabildim, ilaç almak için de. Aslında ne kadar çok şey yapmak için bir kimlik kartına ihtiyacımız olduğunu şimdiye kadar göz ardı ettiğimizi düşünüyorum” diyor.

Son olarak; kartın sağladığı önemli hizmetlere ve indirimlere erişimin ötesinde, proje yürütücüleri CityKey’e sahiplikle vatandaşların kendilerini toplumlarına daha ait hissetmeleri arasında ilişki olduğunu düşünüyor. LeFurgy, New York Kimlik Kartını (IDNYC) oldukça başarılı kılan nedenlerden birinin sakinlerinin New Yorklu olmaktan gerçekten gurur duymaları olduğunu söylüyor. Chicago’nun CityKey projesinin yürütücüleri de tasarladıkları karttan dolayı oldukça gururlu olduklarını ve farklı toplulukları bir araya getiren kartın bu özelliği sayesinde tüm Chicagolulara ait olduğunu vurguluyorlar.

Kaynak: Smart Cities DIVE

Top