David Beer’ın, yeni kitabı Veri Bakışı (The Data Gaze) hakkında Discover Society adlı internet sitesinde yayınlanan kısa değerlendirmesini sizlerle paylaşıyoruz. Kitap, son olarak Facebook kullanıcılarına ait kişisel bilgilerin, Cambridege Analytica isimli şirket tarafından usulsüz kullanılmasıyla gündeme gelen veri analitiğinin hayatımızın içinden bizi gözetleyen bir gözetim aygıtına dönüşmesini ele alıyor. Bilindiği gibi, Cambridge Analytica şirketi, Amerikan Başkanlık seçimlerinde Donald Trump, İngiltere Brexit sürecinde ise İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması kampanyalarını yürütmüştü.
Discover Society, David Beer / Türkçesi: Nazım Akkoyunlu (Kadıköy Belediyesi – Kent Bilgi Sistemleri Bürosu)
Klinik tıbbı ortaya çıkaran klasik çalışmasında Michel Foucault “Konuşan Göz” olarak isimlendirdiği şeyin varlığını anlatır. Asıl meselesi, gözlem için yeni olasılıkların yeni bir tanımlayıcı dil ile birleştirildiği yeni analitik alanların ortaya çıkarılmasıydı. Son yirmi yılda veri analitiğinde de benzer şeyler görüyoruz. Yeni kitabım “Veri Bakışı”nda açıkladığım farklılık, hepimizin sık sık, bazen sürekli olarak bu kodlanmış kliniğin bakışına maruz kalmamızdır. Veri analitiğinin yükselmesi, beraberinde bu acımasız bakışı getirdi. Biz fark etsek de etmesek de -Cambridge analytica ve periyodik hack skandallarıyla ara sıra gündeme gelen hikayeler geçici farklılıklar yaratıyor- veri analitiği yaşamlarımız üzerinde büyük bir etki yaratıyor.
Burada “veri analizi bakışı”ndan kaçmayı zorlaştıran ikili bir dağıtım süreci söz konusudur. Bu dağıtım süreci iki farklı yoldan işler. Dağıtım sistemlerinin önemi, dağıtılmış hesaplama yoluyla çalışmasıdır. Bu sayede veri analizi, büyük hesaplama ağlarında birbirine bağlanmış farklı cihazların yetkilendirilmesiyle kolaylaşır. Son on yılda bu dağıtımı yönetmek ve kullanmak için geniş bir ürün grubu ortaya çıktı. Apache Software Foundation tarafından yönetilen Hadoop gibi açık kaynaklı yazılım projeleri, YARN gibi diğer gelişmeler, bu dağıtılmış ağlar arasında yetkilendirmeyi mümkün kıldı ve aynı zamanda veri kaynaklarının ve düğümlerin izolasyonunu kolaylaştırdı. Farklı veri akışlarını işlemek için, veri mühendisleri tarafından yönetilen farklı kombinasyonlardaki çok sayıda ürün ortaya çıktı.
Dağıtımın ilk hesaplama aşaması, büyük miktarda verinin birlikte depolanması, erişimi ve analizi anlamına gelmektedir. Veri ve analitik bu altyapılar üzerinde dağıtılır. Bu dağıtılmış hesaplamalar analizlerin farklı kaynaklar üzerinde ve gerçek zamanlı çalışmasını sağlar. Bu durum, veri analitiğinin, merkezileşmiş bir alan olmaktan uzak, üzerinde yaşadığımız maddi altyapının bir parçası ve hayatlarımızın içine bağlı bir gözetim formu olması anlamına gelir. Ürettiğimiz veriler analiz için kodlanmış klinikte depolanmış ve temizlenmiş bir şekilde hazırdır -ayrıca veri kaybını ve zamanı sınırlandırmak için bu veriler düğümler arasında çoğaltılır bu da bizi incelemeye açar ve bizimle ilgili unutulamaz veriler ortaya çıkarır.
Daha da önemlisi, analizlerin kurumlara dağılmış olmasıdır. Veri analitiğini çoğunlukla bazı özel ofislerde uzmanların müşterileri için ürettiğini düşünürüz. Bu düşüncemizin bir gerçekliği olmakla birlikte analitik endüstrisinin iyi tarafı her birimizi veri analistine dönüştürecek yazılım “çözümleri” sunmasıdır. Bizi çevreleyen somut örneklere ve kurumlara gömülmeye başlayan, özel servis ve uzmanların ötesinde yayılan veri analizinin sonucu olarak burada ki önemli nokta, yazılımın gerçeklikle harmanlanmayı nasıl başaracağıdır. 1960’lardan beri, veri analitiğine dahil olanların çeşitli kurumsal rollerini ayıran yeni bir iş bölümü ortaya çıktı. Bu roller yavaşça bireyin kullandığı araç türleri, nitelik ve geçmiş deneyimine bağlı olarak ayrılmış sorumluluklara dönüşmek üzere inşa edilmiştir. Bu durum, bu alanların dışında kalmaktan ziyade bu rollerin birçok türde kurumsal yapı içinde nasıl kurulmaya başladığını gösterir.
Anlatmaya çalıştığımız üzere bu merkezi bir güç değil, kurumlar ve hesaplama ağları arasında dağılan bir güçtür. Analitik endüstrisi hepimizi veri analistine dönüştürmek üzere veri bakışını farklı türdeki sosyal yapılara gömmeye çalışıyor. Uzakta bir varlık olmanın aksine veri analitiği hayatımızın ve kurumlarımızın çoğu yapısının içine gömülmeye başladı. Veri analitiğinin birçok öncüsü daha geniş bir kapsam ve vizyona sahiptir ve çok sayıda göz, verilerimiz üzerinden bizi izliyor.
Veri analitiğinin sadece bizi izlemekle kalmadığını fark ettim, dünyanın bir tür saf vizyonunu takip etmek, veri analitiğinin kendisini de izlemesi anlamına geliyor. Altyapılar ve deneyimler veri analizinin bir tür ikili vizyona dayandığını gösteriyor; -bir üst-gözetim belki- veri üzerinden bizi izlerken aynı zamanda kendi süreçlerini ve sistemlerini de izliyor. Bu, veri analitiğinin meşruiyetini nasıl inşa ettiği ve insanları gücüne ve objektifliğine ikna etmesiyle ilişkili. Standartlar bu iki odağın ikna edici gücü olarak somutlaşır. Meşruiyetini, daha fazla kişiye özel olarak kodlanmış kliniğin ve kendi kendini gözlemenin başarısından değil, ancak bu amaca ulaşma çabasından alır. Güçlü idealler ve vizyonlar maddi gerçekler ve pratikler ile harmanlanır. Bu iki tarafın; özellikle, artan rekabet gücü, tarafsızlık, verimlilik ve hız gibi ideallerin, maddi gerçekler için gerekçe ve yön sağlamaktan ayrıştırılması güçtür.
Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, doğrudan örgütsel yapılara ve bireysel yaşamlara bakabilme yeteneğine dayanan bir bilgi formu vizyonu elde ederiz. Bilgi işlem ağları ve organizasyon yapıları arasında bir veri bakışı dağıtımı, farklı açılardan bize etki eden desantralize olmuş bir gözetim biçimi üretti. Bu dağıtım süreçleri sayesinde veri analizi, dışarıdan hayatımızın yapılarına doğru spiral olarak yayılır. Veri analitiği uzaklarda veya özel alanlarda faaliyet göstermiyor, hayatlarımızı şekillendiren bu sıradan yapıların içinde çalışıyorlar. Veri analitiğine baktığımız şey, gücün “platform kapitalizmi” olarak tanımlanan süreçte işleyiş biçimidir ki veri analizinde, bu değişen dinamiklerin güçlerinin hissedildiğini görüyoruz. Veri analizinin bakışından kaçmayı zorlaştıran, örgütsel dağıtım ve hesaplamanın dağıtımından oluşan bu ikili dağıtım sürecidir.
Kaynak: Discover Society