You are here

Çocukların Açık Havada Oyun Oynama Süreleri Ebeveynlerine Kıyasla Yarı Yarıya Azalmış Durumda

Rebecca Kennedy / 15.01.2018

National Trust tarafından İngiltere’de yürütülen güncel bir araştırma, çocukların açık havada oyun oynama sürelerinin ebeveynlerine kıyasla yarı yarıya azaldığını gösteriyor.

National Trust araştırması, çocukların ortalama haftada dört saat dışarıda oyun oynadığını ortaya koyuyor. Ebeveynlerinin çocukluğunda ise bu rakamın 8,2 saat olması olumsuz yönde bir değişime işaret ediyor. Bunun yanı sıra İngiliz hükümetinin yaptığı bir çalışma, katılımcıların %10’unun en az bir senedir park, orman ya da kumsal gibi doğal ortamlarda bulunmadığını gösteriyor. Sonuçlar, günümüzde genel olarak açık alan kullanımının düşük olduğunu ortaya çıkarıyor ve bu durum, beklenildiği gibi, büyük oranda ebeveynlerin açık hava aktiviteleriyle ilgili tutumlarına ve sosyo-ekonomik statülerine bağlı.

Ancak bu sonuçlar yalnız İngiltere için geçerli değil.  Seattle Çocuk Araştırmaları Enstitüsü tarafından Çocuk ve Genç Sağlığı Arşivleri adında yakın zamanda yapılan bir çalışma, okul öncesi çocukların neredeyse %50’sinin her gün ebeveyn gözetiminde dışarıda oyun oynama fırsatına sahip olmadığını gösteriyor. Ortalama olarak; 10 – 16 yaş aralığındaki çocuklar günde yalnızca 12.6 dakika fiziksel açıdan aktif olarak açık havada vakit geçirirken, uyanık oldukları 10.4 saati görece hareketsiz geçirmekte. Dışarıda hayal gücüyle kurguladıkları oyunları oynamaktansa koltukta oyun konsoluyla vakit geçirmeyi tercih eden pasif bir nesil yetiştiriyoruz.

Peki, bu çocuklar için ne demek?

Birçok çalışma, çocukların açık havada oyun oynamanın sağladığı faydalardan yararlanamıyor olabileceğinin altını çiziyor. Dışarıda oynamak, temiz hava almak ya da güzel manzaradan daha fazlası; fiziksel ve ruhsal sağlığa önemli faydaları olan bir aktivite.

Sadece dışarıda olmak bile D vitamini seviyesini artırıyor. Buna ek olarak, gerçek objeleri kullanmak ve açık havada yön bulmak çocukların motor becerilerinin ve mekânsal algılarının gelişmesine yardımcı oluyor. Hatta güneşe maruz kalmanın görme duyusunu geliştirdiği; göz bebeğinin kısılarak kasları çalıştırdığı böylelikle uzağı görebilme yeteneğini artırdığı kanıtlanmıştır. Fiziksel yararlarının yanında, çocukların açık havada oynaması zihinsel gelişmelerine de önemli katkıda bulunmaktadır.

Kapalı Alan / Açık Alan

Çalışmaların sonuçları oldukça açık. Dışarıda oyun oynamak, fiziksel ve zihinsel olarak daha güçlü; özgüvenli ve sosyal adaptasyonu yüksek çocuklar yetişmesini sağlıyor. Bu kapalı alanda oynamanın bir faydası olmadığı anlamına gelmiyor, kapalı alan oyunları da hayal gücünü oldukça geliştirebilir. Seçilen aktiviteye göre yaratıcılığı artırıp bilişsel gelişmeyi destekleyebilir.

Örnek olarak kitap okumak hafızayı geliştirir ve bilgiyi artırır, beyin fonksiyonlarını tetikler, stres seviyesini azaltır ve çocuğun ilgi süresini uzatır. Bir enstrüman çalmayı öğrenmek; beynin çalışmasını sağlar, hafızayı güçlendirir, bilişsel gelişmeye yardımı olur hatta konsantrasyonu ve enerji seviyelerini yükseltir.

Açık alan aktivitelerinin iyi, kapalı alan aktivitelerinin ise kötü olduğunu söylemek kolaycılıktır. Her ikisinin de faydaları vardır. Günümüzde aradaki dengenin iç mekân aktiviteleri tarafına kaydığı açıktır ve çocukların yararı için bu sorunun ele alınması gerekmektedir. Eğer gelecek nesillerin hayatta başarılı olmaları için gerekli fiziksel ve zihinsel sağlığa sahip olmalarını sağlayacaksak,  çocukların dışarıda daha fazla vakit geçirmelerine önem vermeliyiz.

kids-computer

Neden çocuklar dışarıda daha az oynuyorlar?

Teknoloji önemli bir faktör. Çocuklar yeni eğlence araçlarıyla çevrilmiş durumda; televizyon, bilgisayar oyunları, sosyal medya ve cep telefonları. Çocukların zihnini meşgul edecek ve vakitlerini alacak hiç olmadığı kadar fazla seçenek var ama tüm bunları teknolojinin suçu olarak göstermek kolaya kaçmak olur.

Arazi değeri arttıkça, yeni apartman ve ofis blokları inşa etmek çocukların oynayacağı açık alanlar yaratmaktan önemli hale geldi. Kentlerde yaşayanlar, açık alanların sakinlerin mutluluğu ve üretkenliği için gerekli olduğunun farkına varsa da hâlâ her açık alanın ‘kazançlı’ bir mekâna dönüştürülmesi için büyük bir finansal baskı bulunmakta.

Şehir plancıları çocuk oyun alanların yok olmasında tek sorumlu değil. Yıllar içinde ebeveynlerin ve öğretmen, anaokulu çalışanları gibi çocuk bakımıyla ilgilenen kimselerin tavırlarında da büyük değişiklikler oldu, aralarında bir korku atmosferi oluştu.

İngiltere de Ulusal Çocuk Bürosu’nun yaptığı bir araştırmaya göre neredeyse ebeveynlerin yarısı “yabancı korkusundan” dolayı çocuklarının dışarıda oynamasına izin vermiyor. Bu korkunun sebebi çoğunlukla medya; çocuk kaçırma ve saldırılarını gösteren suç istatistiklerine bakıldığında kesinlikle bir artış görülmemekte.

Kreş ya da okullar gibi çocuk bakımından sorumlu kurumlar, gözetimleri altındayken çocukların kendilerini yaralamaları durumunda dava edilebilme ihtimaliyle karşılaştıklarından oldukça tedirginler. Üzücü olansa riskten kaçınma kültürünün çocukları korumaktansa aslında daha çok zarar vermesi; korunaklı bir çocukluk geçirmelerine sebebiyet vererek, sonraki hayatlarında daha bağımlı bireyler olmalarına yol açması.

kids-playing-in-garden

Çocuklar güvenli bir şekilde açık alanlarla tekrar tanışabilir mi?

Teknolojinin yükselişi ve korku atmosferiyle savaşmak için yapılacak hiçbir şey yokmuş gibi görünebilir. Ama endişelenmeyin. Çocuğunuzun açık havada oynamanın faydalarından yararlanıp keyif alması için atabileceğiniz akıllıca adımlar var.

Uygulanacak üç basit adım:

1. Kapalı mekân aktivitelerine makul sınırlar getirmek

2. Dış mekânı yeniden eğlenceli hale getirmek

3. Güvenliklerini gözeterek özgür bırakmak

Kapalı Mekân Aktivitelerine Makul Sınırlar Getirmek

Öncelikle çocuğunuzun ne kadar süreyi iç mekân aktivitelerine ayırdığını kontrol etmek sizin elinizde. Önemli olan nokta eve gelip direkt olarak televizyonu açma ya da cep telefonuna bakma alışkanlıklarını kırmak. Çocuklarınızın, çeşitli aktivitelere katılmasının dengeli bir günün önemli bir parçası olduğunu anlamasını sağlayın.

Dış Mekânı Yeniden Eğlenceli Hale Getirmek

Teknoloji konusunda sınırlama getirmek kadar dış mekânı çocuğunuz için çekici hale getirmek de aynı derecede önemli. Kendi çocukluğunuzu kafanızda canlandırın ve merakınızı uyandıran, hayal gücünüzü tetikleyen şeyleri hatırlamaya çalışın. Çocuğunuzun açık alan aktivitelerinin sunduklarından keyif alabilmesi için her türlü araca erişimi olduğundan emin olun. Oyun zamanını kurgularken hayal güçlerini kullanmasına izin verin.

Aktivitelere ek olarak, çocuğa kendisine ait eğleneceği ve maceralarını yaşayacağı bir alan vermek de önemli. Eğer bir arka bahçeniz varsa neden çocuğunuza dilediği gibi kullanabileceği bir alan sağlamayasınız. Kaleler ve ağaç evler çocukluk hayalleridir. Eğer arka bahçeniz yoksa yerel park ya da çocuk parklarında oyun buluşma günleri ayarlayıp çocuğunuzun yaşıtlarıyla vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Trip Advisor gibi siteleri kullanarak da yaşadığınız mahalledeki aktivite alanlarını bulabilirsiniz.

Güvenliklerini gözeterek özgür bırakmak

Çocuğunuz konusunda koruyucu olmanız oldukça doğal ama aynı zamanda ne kadar dirençli olduklarını hatırlayın. Yara bere almadan çocukluğunu tamamlayan kimse pek nadirdir ancak bu büyümenin doğal bir parçasıdır.

Açık hava aktiviteleri için kurallar koymanın bir sakıncası yoktur. Aniden yola atlamamak bunlardan biri olabilir mesela. Ama bütün riskleri ortadan kaldırmaya çalışmayın. Riskleri belirlemek ve risk almayı öğrenmek de çocuk gelişiminin önemli bir parçasıdır ve çocuklar belirli sınırlar çerçevesinde kendi hatalarını yapabilmelidir.

Çocuklar küçükken daha dikkatli bir şekilde gözetilmeliyken, büyüdükçe dışarda kendi başlarına tecrübe edinmelerine güvenilmesi önemli bir başarı göstergesi haline gelir. Bunun ne zaman gerçekleşeceği çocuğun kişisel gelişimine ve ebeveyninin bu konudaki duygularına bağlıdır ancak böyle davranmak çocuğun özgüven ve özsaygı gelişimine yardımcı olacaktır. Eğer güvenli sınırlar içinde rahatlayabilirseniz; çocuğunuza eğlence, hayal gücü ve oyunla dolu, dengeli, sağlıklı bir çocukluk vermiş olursunuz ve bunun için hayatının geri kalanında size teşekkür eder.

Kaynak: Child in the City

Top