Yaklaşık 13 yıl önce yapılan bir araştırma, Bordeaux’da tarım kuşağının yok olduğunu ortaya koydu. Bölgenin yerel olarak üretilen gıdalarla hayatta kalabileceği sadece bir günlük ‘gıda özerkliği’ kalmıştı. Bu 13 yılda, iklim krizinden COVID-19 salgınının şiddetlendirdiği gıda yoksulluğuna kadar birçok sorun kendini gösterdi. Tüm bunlar, nüfus için yeterli sağlıklı gıda tedarikini sağlamanın önemini göstererek gıda yönetişimine odaklanılmasını sağladı.
Her şey birbirine bağlı
Bordeaux, 2014 yılından bu yana yerel kuruluşlarla yaptığı işbirliği sonucunda 2017 yılında Gıda Politikası Konseyi kuran ilk Fransız bölgesi oldu. Konsey, politika yapıcılar ve belediyeler ile gıda üreticileri, işleyicileri, perakendecileri ve diğer destekleyici kuruluşlar dahil olmak üzere tarım ve gıda sektörlerindeki yerel katılımcılardan oluşuyor. 130 kuruluşun üye olduğu Konsey, belediyenin, sosyal eşitsizlik sorunlarından çiftçilerin karşılaştığı zorluklara kadar yerelin ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı oluyor.
Büyüyen etki
2020 yılında Konsey daha resmi bir yapıya kavuştu. Kamu politikalarını etkilemeye başladı. FoodTrails projesi ile bir gıda politikası oluşturmak için 400’den fazla kişi ve kuruluşla işbirliği yaptı. Gıda Politikası Konseyi üyeleri yerel yönetimlerin siyasi kararlarının da bir parçası olmak istedikleri için resmi olarak yönetişim organı haline geldi.
Politika, tarım arazilerinin korunması, gıda tedarik zincirlerinin mesafelerin azaltılması, organik gıdaların tüm sakinler için erişilebilir hale getirilmesi gibi 12 stratejik hedef ortaya koyuyor. Bunlar, çiftlikleri ve tarım arazilerini 2027 yılına kadar korumak ve 2030 yılına kadar sayılarını %10 artırmak gibi somut, ölçülebilir hedeflerle destekleniyor. Bir diğer hedef ise 2025 yılına kadar okul kantinlerindeki gıda atıklarını %50 oranında azaltmak ve biyolojik atıkların %100’ünü geri dönüştürmek.
Gıda sistemini fiilen değiştirmek açısından henüz erken olsa da buna yönelik bir çalışma olarak okullar ve hastaneler gibi kamu sektörü kuruluşlarında yemek planlama, gıda satın alma ve hazırlama işlemlerinin merkezileştirilmesi ve mümkün olan yerlerde yerel ve organik gıda kullanımının taahhüt edilmesi planlanıyor. Bir sonraki adım olarak ise bölge sakinleriyle daha yakından iletişim hedefleniyor.
Kaynak: Eurocities