New York Eyaleti, kaldırım kenarındaki park yerlerini düzenlemek amacıyla, kent sakinlerinden sokakta park etmeleri için ayda 30 dolara (günde 1 dolar) kadar ücret alan “park bölgeleri” kurmaya yönelik bir yasayı değerlendiriyor. Park sorununu çözmeyi hedefleyen bu uygulamaya, elde edilen gelirin kamu hizmetlerinde kullanılması eşlik edebilir. Böylece “park bölgeleri” sayesinde alınan ücretler görünür mahalle olanaklarına; kaldırımların onarılması, sokak ağaçlarının dikilmesi veya diğer iyileştirmelerin sağlanması gibi kamu hizmetlerinin karşılanması için kullanılabilir.
Örneğin Boulder, Colorado, şehir merkezindeki sayaç gelirlerini şehir merkezindeki tüm çalışanlar için transit geçiş kartı satın almak için kullanmaktadır. Caddeye park eden sürücüler, otobüse binen yolcuları sübvanse etmektedir. Bu uygulama kaldırım alanlarının aşırı kalabalık olduğu, kamu hizmetlerinin yetersiz kaldığı ve çoğu sakinin arabası olmadığı ya da sokak dışına park etmediği yoğun nüfuslu mahalleler için oldukça işe yarar görünmektedir. Dahası, bu uygulama kenti kaldırımlara yığılmış çöp torbalarından arındırmakta da bir rol oynayabilir. New York Sağlık Bakanlığı, çöp konteynırlarının yaklaşık 150.000 kaldırım park yerinin yerini alacağını tahmin etmektedir ki bu kulağa çok gibi gelse de kentteki 3 milyon kaldırım park yerinin sadece %5’ine tekabül etmektedir.
Hatta, araba paylaşım şirketleri boşalan kaldırım alanlarını kiralayabilir ve paylaşılan arabalar araba sahibi olmayan ancak ara sıra araba kullanmak isteyen sakinlere fayda sağlayabilir. Böylece arabalar ve insanlar arasındaki ilişki, birkaç kişinin sahipliğinden birçok kişi için kullanılabilirliğe doğru kayacaktır.
Kaldırım parkları için talebe dayalı fiyatlar kentsel akupunktura benzemektedir: kritik bir noktaya yapılacak basit bir dokunuş tüm kente fayda sağlayabilir. Bir başka tıbbi metaforda ise sokaklar bir şehrin kan damarlarına, aşırı kalabalık ücretsiz kaldırım parkları ise damar duvarlarındaki plaklara benzetilerek felce yol açmaktadır. Kaldırım parkları için piyasa fiyatları kentsel plağı önler. Arabalarını sokakta bırakmayan sakinler, kaldırım kenarındaki değerli alanları potansiyel bir kamu hizmeti kaynağı olarak görmeye başlayabilir.
Bu bölgeler kentleri daha zengin ve eşit, ekonomik açıdan verimli ve sosyal açıdan adil hale getirebilir.
Ayrıca, araba sahibi hanelerin geliri, araba sahibi olmayan hanelerin neredeyse iki katıdır. Varlıklı sürücüler ücretsiz otoparkın çoğunu alırken, yoksulların çoğu hiçbir şey alamıyor. Bu veriler New York’un Yukarı Batı Yakası’na özgüdür, ancak kalabalık kaldırım parklarının bulunduğu yoğun mahalleler dünyanın dört bir yanındaki kentsel alanlarda bulunmaktadır. Bu bölgeler kentleri daha zengin ve eşit, ekonomik açıdan verimli ve sosyal açıdan adil hale getirebilir. Daha yüksek otopark fiyatlarına sahip bölgeler, daha düşük fiyatlara sahip olanları sübvanse edecektir. Gelirin bir kısmının belediye meclisi üyelerinin kamu hizmetleri için ayırdıkları ihtiyari bütçelerine ayrılması, seçilmiş yetkililere ve seçmenlerine kaldırım otoparkı için ücret alınmasının faydalarını gösterecektir. Bu bölgeler büyük kentsel reformlar için bir katalizör olabilir.
Kaynak: CityLab