Dünyanın en büyük kentleri milyonlarca insanla beraber büyümeye devam ediyor ve kentsel nüfusun büyümesiyle bağlantılı olarak oluşan problemler, akıllı kent teknolojileriyle dizginlenmeye çalışılıyor. Her ne kadar ekolojik risklerin azaltılması kentlerin daha köklü üretim ve tüketim alışkanlıkları kazanmasıyla mümkün olsa da akıllı kent teknolojileriyle var olan riskler daha minimalize edilmeye çalışılıyor.

Neden Kentler?

Kentler modern toplumların merkezleridir. Global ekonomilere güç vermekle beraber, yüksek oranda doğal kaynakları tüketiyorlar ve dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğuna ev sahipliği yapıyorlar. Kentlerin bu denli büyümesine paralel olarak tüketimin artması, peşinden gelen çevre kirliliği ve emisyon salımındaki artış çoğu bilim insanının geleceğe dair endişe duymasına neden oluyor.

Büyük kentler halihazırda doğal kaynakların çoğunu tüketiyor ve yakın gelecekte çok daha fazlasını tüketeceğe benziyor. Aslında bakılırsa gelecekte insanların büyük bir çoğunluğunun büyük kentsel alanlarda yaşamaya başlayacağını görebiliriz. Bugünlerde Asya ve Afrika’daki şehirlerin nüfusu 50 milyona ulaşmaya başladı bile. Bu ülkelerde kentlerdeki nüfus arttıkça diğer bölgelere göre gıda ve enerji tüketimi de daha fazla artmaktadır.

Doğru Zamanlama

Metropollerde doğan sorunların optimize edilmesi ihtimali göz korkutucu gözükse de  aslında zamanlaması mükemmel.  Bu sorunlar çok büyük gözükse de ucuz sensör teknolojisindeki yenlikleriyle, büyük datalarla tahmin edici analizleri yapabilen Internet of Things (IoT) bütün kentsel meseleleri ele alabiliyor.

Böylelikle, akıllı şehir vizyonu olan kentsel planlama süreçleriyle, bilgi iletişim teknolojisindeki diğer gelişmeler entegre edilebiliyor.

Daha akıllı çalışmak zor değil

Bugün akıllı şehirleri yöneten insanlar tarafından gerçekleştirilen girişimlerden bazıları:

Akıllı Yollar: Bu yollar, araçların ve yayaların seviyesini gözlemleyerek, duruma göre trafiği optimize eder veya yönlendirir. Bu yollar, hızlı ve yavaş olmaya uyumlu, akıllı yürüyüş ve bisiklet yollarını da içerir.

Akıllı Binalar: Yapılardaki çatı bahçeleri veya bina cephelerindeki bitki örtüsü binaların yalıtımına yardımcı olur. Isınmayı, enerji kullanımını, aydınlatmayı ve havalandırmayı optimum seviyeye getirir. Bina tasarımlarına güneş panelleri ve rüzgar türbinleri entegre edilir.

Akıllı Atık Yönetimi:

Atık toplama rotalarını optimize etmek için konteynırlardaki atık seviyeleri gerçek zamanlı olarak izlenir.

Akıllı Şebeke:

Bu sistemde enerji tüketimi izlenir ve yönetilir. Kullanımdaki yerel değişiklikler belirlenir ve buna reaksiyon vermek için teknoloji kullanılır.

Tüm bunlar kentlerin daha akıllı olmasına dair örnekler. Ama akıllı olan tek şey kentler değil. Evler de aynı şekilde daha akıllı hale geliyor.

Kaynak: World Economic Forum