You are here

Açık Akademi Güz Programı Başladı

Kadıköy Belediyesi Akademi’de bu yıl ikincisi düzenlenen Açık Akademi Kent Seminerleri programının açılışı gerçekleştirildi. Açılış etkinliğinde Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ilk sözü alarak bu tarz etkinlikleri neden önemsediklerinin altını çizdi. Nuhoğlu, akademik alanda yapılan çalışmalarla yerel yönetimlerin buluştuğu zeminlerin artırılmasının önemli olduğunu, bu alanlarda yapılan tartışmaların her iki kesimi de zenginleştireceği ve faaliyetlerini geliştireceğini belirtti.

Kadıköy Belediyesi olarak bu tarz buluşmaları desteklemeye devam edeceklerini belirten Nuhoğlu, akademinin, belediyenin ve vatandaşın bir araya gelerek yaşanan sorunlara dair birlikte çözüm arama çabalarının demokratik kültürün ve katılımcılığın gelişmesine de katkısı olduğunun altını çizerek; “Türkiye gündemini halkın ihtiyaçları dışında belirliyor. Bu çalışmalarla vatandaşların yerel yönetimlerden neler beklediğini anlamış olacağız. Bizim gözlemlerimiz yerel yönetim alanında yurttaş beklentisinin temizlik, altyapı dışında beklentisinin düşük olduğu yönünde.  Yakın zamanda hayata geçirdiğimiz Alzheimer Merkezi, spor merkezleri vb projelerle fark ettik ki vatandaşların bu yöndeki ihtiyaç talepleri belirleniyor, şekilleniyor. Hepimiz biliyoruz OHAL uzatıldı ve bu normal bir şeymiş gibi hayatın içine girdi.  Eğer biz bunu normal bir şey olarak kabul edersek bunu çözemeyiz. Bir şekilde bu süreci kabul etmemeliyiz. Süreci kabul etmemenin bir yolu var arkadaşlar mevcut yaptığımız şeyleri daha iyi yapacağız, daha çok çalışacağız” dedi.

Aykurt Nuhoğlu’nun ardından açılış için Mersin’den gelen akademisyen Ulaş Bayraktar da kendi yaşadıkları süreç hakkında bilgi verdi. Üniversitelerden ihraç edilen akademisyenlerin artlarında binlerce ciltten oluşan kitaplar bıraktıklarını ve bir grup akademisyen olarak bu kitapları kamuya açma fikrinden hareketle “Kültürhane” projesinin gerçekleştiğini belirten Bayraktar, yaşadıkları her türlü olumsuzluğa rağmen umut edilmesi gerektiği ve yapılabilecek birçok şey olduğunu söyledi. Bayraktar, hakim belediyecilik paradigmasına karşı toplumcu belediyecilik anlayışına daha çok sahip çıkılması gerektiğine işaret etti.

Açık Akademi’nin 6 haftalık seminer programında yer alan isimlerden Yüksel Taşkın ve İdil Akyol Koçhan da söz alarak kendi 6 haftalık programlarında hangi konuları ele alacaklarını anlattılar. Açılış konuşmalarının ardından ise seminer programının ilk oturumları gerçekleştirildi. Aynı anda iki farklı salonda gerçekleştirilen oturumlarda, Efe Baysal’ın yönlendirmesiyle “Aşırı İklim Olayları ve Kentlerin Uyumu” semineriyle, Ayça Çiftçi’nin yönlendirmesiyle “Sinemanın İstanbul’u” seminerinin ilk oturumları yapıldı.

Efe Baysal sunumunda; ortaya çıkmasında insanın başat rol oynadığı “Antroposen Çağ” temasını ele alırken, bu kapsamda; gezegen ölçeğinde kentleşme, kentleşmenin içe doğru patlama ve dışa doğru patlama olgularını ve bunların Türkiye’den örneklerini ele aldı. Ayça Çiftçi ise Sinemanın İstanbul’u oturumunda Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı 1966 yapımı Ah Güzel İstanbul filmi üzerinden filmdeki İstanbul temsillerini karşıtlıklar, çatışmalar ve ikilikler üzerinden yorumladı.

sdr

17 Ekim’de açılış seminerleri yapılan programın diğer oturumları da 18 ve 19 Ekim’de gerçekleştirildi. 18 Ekim Çarşamba günü “Çeşitlenen Kentlerde Eşit Yurttaşlık ve Birlikte Yaşam: Göç, Toplumsal Cinsiyet, Beden ve Kamusallık” oturumu Erhan Kurtarır ve Soner Çalış’ın yönlendirmesiyle yapıldı. Oturumda, Erhan Kurtarır Şehir Plancıları Odası olarak hazırladıkları mülteci raporunun hazırlanış sürecinden bahsederek, bugün İstanbul’daki sayıları 512 binin üzerinde olan mültecilerin hesaba katılmadan yapılan planlama süreçlerinin başarısız olacağına işaret etti. Mülteciliğin uluslararası hukuktaki yerinin ve merkezi politikayla yerel politika arasındaki ilişkiselliğin de irdelendiği oturumda, uluslararası hukukta konuya ne kadar kapsayıcı ve eşitlikçi yaklaşılsa da tek tek devletlerin meseleye bir o kadar dışlayıcı yaklaştığının altı çizildi.

19 Ekim Perşembe günü ise “Demokratik Kent İçin Kamusal Tartışmalar: Bu meydanlar, bu sokaklar, bu parklar hepimizin (mi?)” oturumu Akademi seminer salonunda Ebru Firidin Özgür ve İdil Akyol Koçhan’ın yönlendirmesiyle yapıldı. Oturum boyunca kentlerde kamusallığın boyutları Jürgen Habermas ve Hannah Arendt gibi teorisyenler üzerinden tartışmaya açıldı. Kamusal mekanizmaların demokratik bir toplum için oynadığı rol, özel-kamusal ayrımı ve kamusallığa yüklenen farklı anlamlar oturum boyunca irdelendi.

Aynı gün Tasarım Atölyesi Kadıköy’de ise Gül Köksal’ın yönlendirmesiyle “Tarihi Dokunun Sürekliliği Bağlamında Yeldeğirmeni Örneği” semineri yapıldı. Yeleğirmeni ölçeğinde tartışmaya geçmeden önce kentlerin oluşumu ve büyük değişim süreçlerine değinmek gerektiğini belirten Köksal, bu kapsamda endüstri devrimi sonrasında kentsel yapıdaki büyük değişimden ve bu anlamda kapitalist modernite sürecinden bahsederken, kentlerdeki ikinci büyük değişimin dünya savaşları sonrasındaki yeniden inşa sürecinde yaşandığını anlattı. İkinci dünya savaşından günümüze kente müdahale metotlarını tarihsel olarak sıralayan Köksal, bu kapsamda yeniden inşa, kentsel sağlıklaştırma, kentsel yenileme, kentsel yeniden canlandırma ve kentsel yeniden oluşum-kentsel dönüşüm gibi kavramların içeriklerinden bahsetti.

Seminer programı önümüzdeki beş hafta boyunca devam edecek.

Ayrıntılı bilgi için:

http://www.kadikoyakademi.org/acikakademi/

VS9A1340

Top