Eurocities
Brüksel Başkent Bölgesi’nin düşük emisyon bölgesi (LEZ), sadece dört yılda hava kirliliğini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oldu. Bu, trafik düzenlemesinin şehirlerde sağlık ve çevre koşullarını nasıl iyileştirdiğinin somut bir örneğidir.
Brüksel Çevre Kurumu’nun son raporuna göre, 2018’de düşük emisyon bölgesinin kurulmasından bu yana, Belçika’nın başkentindeki ana yollarda azot dioksit (NO2) seviyeleri rekor bir şekilde %30 azaldı. Çalışma, diğer zararlı kirleticilerde de benzer veya daha belirgin bir azalma olduğunu gösteriyor.
Şehrin çevre kurumu yaptığı açıklamada, “Düşük emisyon bölgesi, en kirletici araçları aşamalı olarak trafikten çıkararak, Brüksel’de hava kalitesini ve halk sağlığını önemli ölçüde iyileştirmeye katkıda bulundu” dedi.
Aşağıdaki iki harita, 2018 ve 2022 yıllarında Brüksel Başkent Bölgesi’ndeki hava kalitesi seviyelerinin gelişimini göstermektedir. Bu haritalar, Brüksel’deki hava kalitesinde önemli bir iyileşme olduğunu gösteriyor. 2018’de, Brüksel’in çoğu bölgesinde NO2 seviyeleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün kılavuz değerlerinin üzerindeydi. Ancak 2022’ye gelindiğinde, NO2 seviyeleri çoğu bölgede kılavuz değerlerin altına düşmüştü.
Düşük emisyonlu bölgenin, hava kirliliğini azaltmada etkili olduğu açık. Bu, diğer şehirlerin çevresel ve sağlık koşullarını iyileştirmek için benzer önlemleri düşünmeleri için de güçlü bir örnek özelliği taşıyor.

Sol taraftaki 2018 haritası, o dönemde yüksek karbondioksit konsantrasyonlarına işaret eden büyük sarı lekeler ve kırmızı çizgiler içeriyor. Sağ taraftaki 2022 haritasında ise sarı ve kırmızı çizgiler giderek küçüldü ve yeşile dönüştü, bu renk daha düşük karbon dioksit konsantrasyonları olduğu anlamına geliyor.
Son birkaç yılda, sürdürülebilir ulaşım seyahatlerinde ve uzaktan çalışmada yaşanan artış gibi diğer faktörler, şehirdeki havayı temizlemeye katkıda bulundu. Ayrıca, 2022 Ağustos’undan bu yana, Brüksel şehir merkezindeki mobiliteyi yeniden düzenlemeyi amaçlayan ‘Good Move’ planı, araç trafiğini %27 azalttı ve bisiklet kullanımını %26 artırdı.
Daha fazla çalışma gerekiyor
Buna rağmen hava kirliliği, esas olarak karayolu trafiğiyle bağlantılı olduğu Belçika başkentinde önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
Ülke genelindeki bilimsel veriler, zararlı hava partiküllerinin insan sağlığı için oluşturduğu tehlikenin altını çiziyor: Avrupa Çevre Ajansı raporuna göre, Belçika’da üç kirleticiye (ince partikül madde, nitrojen dioksit ve ozon) maruz kalmak 2020 yılında 5.330 erken ölüme yol açtı. Ancak, sadece dört yıllık bir süre zarfında Brüksel’in düşük emisyon bölgeleri politikası bu acil duruma karşı güçlü bir cevap olduğunu da kanıtlamış oldu.
2018 ve 2022 yılları arasında ilk düşük emisyon bölgesinin uygulamaya konulmasıyla şehirdeki dizel araç sayısı yarı yarıya azaldı. 2022’deki yeni kısıtlamalar, yasağı diğer araç kategorilerini de kapsayacak şekilde genişletti ve gözle görülür sonuçlar elde edildi: Son önlemler partikül madde (PM2.5) emisyonlarını %30, siyah karbon emisyonlarını %62 oranında azalttı ve partikül filtresi bulunmayan eski dizel araçların oranını %14’ten %3’e düşürdü.
Brüksel yerel makamları düşük emisyon kurallarını 2025 yılında tekrar sıkılaştıracak ve sonraki yıllarda ek kısıtlamalar getirecek. 2035 yılına kadar, ağır yük araçları ve otobüsler hariç, tüm içten yanmalı motorlu araçların yasaklanması planlanıyor.

Brüksel Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Alain Maron, bu önlemlerin insanların hayatlarını kurtaracağını ve önemli mali faydalar sağlayacağını öngördüklerini söylüyor. Belçikalı bir araştırma kuruluşu olan VITO’nun raporuna atıfta bulunan Maron, “Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, içten yanmalı motorların kademeli olarak kullanımdan kaldırılması, yılda 110 erken ölümün önüne geçmemize ve sağlık harcamalarında 300 milyon Euro tasarruf etmemize yardımcı olacak” dedi.
Brüksel, bölge sakinlerine ulaşım için alternatif yollar sunmayı amaçlarken, emisyonsuz ulaşıma geçişi kolaylaştırmak ve içten yanmalı motorlu araçlara olan bağımlılığı azaltmak için de çalışmalarını hızlandırıyor. Örneğin, bölgesel bütçenin neredeyse %20’si toplu taşımayı güçlendirmeye ayrılmış durumda. Ayrıca, elektrikli araç sürücüleri için Brüksel Başkent Bölgesi genelinde 4.000 e-şarj noktasından oluşan bir ağ mevcut.
Yeni hava kalitesi standartları
Ancak, Avrupa’nın başka yerlerinde olduğu gibi Belçika’nın başkentinde de yoğun trafik sıkışıklığını hafifletme çabalarının daha geniş ve bütüncül bir yaklaşımla eşleştirilmesi gerektiği düşünülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hava kirliliği, dünya çapında insanlar için en büyük çevresel sağlık risklerinden birini oluşturmaktadır ve bu durum, kalp ve akciğer hastalıkları, felç ve akciğer kanseri ile doğrudan bağlantılı. Zararlı kirleticilere maruz kalma durumu, karayolu trafiğinin genellikle daha yüksek kirlilik seviyelerine neden olduğu şehirler için temel bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Eurocities Hareketlilik ve Hava Kalitesi Politika Danışmanı Thomas Lymes, “Brüksel’in düşük emisyon bölgesi (LEZ), hava kirliliğiyle etkin bir şekilde nasıl mücadele edilebileceği konusunda diğer yerel yönetimler için ilham kaynağı olabilir. Yeni Ortam Hava Kalitesi Yönergesi (AAQD) şehirlerden gelecekte ilave hava kalitesi hedeflerini takip etmelerini isteyeceği için bu çok önemlidir,” diyor.
Yerel yönetimler için ilave araçlar sunabilecek olan yönerge, 2030 yılı için kısa vadeli bir hedefin yanı sıra 2050 yılına kadar güvenli hava kalitesi seviyelerine ulaşılması yönünde kesin bir taahhüt de içermekte. Nihai metin ise şu sırlar AB kurumları tarafından tartışılmaktadır.
Kaynak: Eurocities