You are here

Kentsel Besin ve Su Sorununa Çözüm Önerileri

David Hatch / Citiscope

Yoksul kentsel toplulukların sağlıklı, güvenilir besin ve su ihtiyacı çevreye zarar vermeden en yenilikçi şekilde nasıl karşılanabilir?

Massachusetts Institute of Technology [Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MTE)] tarafından finanse edilen Solve Yarışması küresel ölçekte, dışlanan toplulukların besin üretim ve dağıtım sistemlerinin güçlendirilmesini hedefliyor.

Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde, alt gelir grubunun yaşadığı birçok mahalle “gıda çölü” sorunuyla karşı karşıya. Gıda çölünden kasıt bu bölgedeki insanların besin alışverişi için ana seçeneklerinin yalnızca pizza, hamburger gibi fast food ürünlerinden oluşması. Küresel Güney ülkelerinde ise yoksul mahalleler genellikle içme suyuna sınırlı erişime sahip ya da sağlıklı beslenme için gerekli besin çeşitliliğini sağlamaktan yoksun.

Bu sorunlara karşılık MTE yarışmasının hedefleri üç bölümden oluşuyor. Yarışma, kentsel nüfusa yakın alanlarda düşük maliyetli besin üretimini desteklemeyi, su dağıtım altyapısını yoksul bölgelere kadar genişletmeyi, kentsel tedarik zincirini ve sağlıklı gıda için pazar erişimini geliştirmeyi amaçlıyor.

Geçtiğimiz aylarda yapılan yarışmada 15 finalist açıklanmıştı.

Finalistlerin getirdiği öneriler,  trafik sıkışıklığı yaşayan şehirler için mini-çiftliklerden, besin ve su israfını en aza indirecek tasarımlara kadar çeşitlilik göstermişti. Öne çıkan fikirlerden bazıları ise şöyle:

  • Kent Konteyner Çiftlikleri: Fresh Direct Nigeria, yük konteynerlerini minyatür besin yetiştirme alanları olarak kullanmayı planlıyor. Hedef şehir yakınında besin üretilecek küçük alanlar yaratarak tarımı yerelleştirmek yani doğrudan buradaki popülasyonun ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde şekillendirmek.
  • Guatemala’da Su Sayacı: Waterbox internet tabanlı bir su kullanım ve talep sistemi. Bu sistem israfı en aza indirerek temel ihtiyaç kaynağı olan suyun dağıtım maliyetini azaltıyor. Kullanılan teknoloji, sensörler ve makineler arası iletişimden faydalanıyor.
  • Filipinlerde Bozuk Ürün Tespiti: StillFresh, kendisini Asya-Pasifik bölgesinde bozulmuş gıda tespiti yapabilen ilk strip üreticisi olarak tarif ediyor. Restaurant ve depolar renk değiştiren uyarı şeridini kullanarak stoklarının bozulmaya uğrayıp uğramadığını tespit edebilecek. Bu gelişme, halkı kirlenmiş gıda tüketme tehlikesinden koruyabilir.
  • Brezilya için Gastronomi Merkezi: Gastromotiva halkı besin israfı konusunda bilgilendirecek ve bağışlanan yiyecekler için tedarik noktalarının belirlenmesini sağlayacak bir web sitesi üzerinde çalışıyor. Ekip 42 tonluk yiyecek fazlasını kurtarıp yeniden kullanabilir hale getirmek için iki senelik pilot şehir projesi öneriyor.
  • Su Tasarruf Robotları: Amerikan bir grup sızıntı ya da diğer potansiyel riskler için su borularının içini kontrol eden minyatür robotlar üretiyor. Sızıntının nerede olduğunun tespiti ve onarımı su sıkıntısını hafifletebilir ve kentlerde yapısal hasarı önleyebilir.

Yarışma organizatörleri sağlıklı besin seçiminin denklemin yalnızca yarısını oluşturduğunu vurguluyor. Şehirlerin ayrıca yiyecek üretim ve dağıtımında sürdürülebilir metotlara ihtiyacı var. Bu da yerel su kaynaklarının bulunması ya da fosil yakıtlara büyük ölçüde bağımlı olmayan besin üretim tekniklerinin kullanılması demek.

Üniversite, yarışma genel değerlendirmesinde “şehirlerin uzun dönemde, kaynakları aşırı vergilendirmeden büyük nüfusu besleyebilmesi için daha güçlü besin ve su tedarik zincirleri geliştirmeleri gerektiğini” vurguladı.

The Solve yarışması ilk olarak 2015’te MTE’nin açık teknolojik yeniliğe bağlılığı kapsamında hayata geçirildi. Daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Citiscope

Top