You are here

Altyapının En Yeni Hali: Veri

Kate Garman / 18.01.2018 (Çeviri: Asrın Uğur Güngör)

Onlarca yıldır “altyapı” tanımlaması değişmeden kaldı ve diğer örneklerin yanında çoğunlukla yollar, köprüler, su ve elektrik dağıtım sistemleri için kullanıldı. Fakat şehirler “akıllı şehir” kapasitelerini arttırmaya devam ederken, altyapı konsepti ve tanımı da değişmeye başladı.

Missouri eyaleti Kansas City şehrinin eski inovasyon politikası analisti ve Seattle’ın şimdiki akıllı şehirler koordinatörü olarak kişisel yolculuğum, başından beri heyecan verici aynı zamanda da zorluydu. Sensörleri yerleştirirken istimlak sınırı hakkında başlayan basit bir konuşma artık içinde dijital entegrasyonu, sürücüsüz araçlar, şehir performans yönetimi ve 5G altyapısı için ek düzenleme şemaları gibi konuları da içeren geniş bir yelpazeye sahip çok daha önemli bir mesele haline geldi.

Şehirler artık hem internete hem verilere altyapının en basit hali olarak bakmaya başladı. Örneğin, San Francisco şehrinin ileri gelenleri geçtiğimiz günlerde 1,5 milyar dolarlık potansiyel maliyeti olacak belediye geniş bandını oluşturmak için 2 milyon dolarlık bir çalışmanın başladığını ilan etti.

Bir diğer öncü şehir olan Chattanooga (Tennessee), ekonomik kalkınma ve kent sakinleri için dijital eşitlik konusunda önemli avantajlar sağlayacak benzer bir hizmet sağlayarak, yol gösterici oluyor. İlaveten Kansas City (Missouri) artık 52 şehir bloğunda halka açık ve ücretsiz kablosuz internete sahip. Tüm bu çaba kent sakinleri ve şehir verileri arasında bir bağlantı kurmak adına temel oluşturmada kentlerin gelişimini yansıtıyor. Bu bağlantı kurma çabası büyüdükçe, akıllı şehir projelerinde yer alan paydaşların da işbirliğine devam etmesi gerekiyor. Akıllı şehir projeleri şehir performansıyla doğrudan bağlantılı olmalıdır bu da tedarikçilerin bir şehir gibi düşünmesi gerektiği anlamına geliyor. Fakat konu, özellikle, ‘şehirlerin neye ihtiyacı var buna karşın tedarikçiler ne sağlayabilir’e geldiğinde, bazı boşluklar bulunuyor.

Yaya sayımlarına dair veriler “çeviride kaybolmak” (lost in translation) hizmetine mükemmel bir örnek olarak sunulabilir. Tedarikçiler ekonomik kalkınma ve ticareti geliştirmek için yaya sayımı istatistiklerini şehirlere satacaklar fakat bu istatistikler her zaman bu kadar kullanışlı değildir. Çünkü şehirler hali hazırda hangi blokların ekonomik açıdan daha canlı hangilerinin olmadığını bilirler.

Buna rağmen yaya verileri gerçek zamanlı kavşak işleyişleri hakkında hala faydalı olabilir. Eğer bir kavşağın işlevselliğini değiştirebiliyor ve arabaları saydığımız gibi insanları da sayabiliyor olsaydık çoklu alternatif seçeneklerin birlikte çalışabilmesi için gerçek bir şans verebilirdik. Örneğin bir kaldırımda duran 25 kişi var ve yoldan da aynı yönde 2 araba geçiyor, eğer gerçek zamanlı bir uyarı sinyali araçlara yanan yeşil ışığın süresini geçen araç sayısına bağlı olarak kısalacak şekilde düzenleseydi yayaların gereksiz bekledikleri süre ortadan kalkmış olurdu. Burada gelişim için çok büyük bir fırsata sahibiz.

“Tedarikçiler şehirlerin veri işlemesini ve işlenen verinin şu anki işleyişe dâhil edilmesini kolaylaştırdıkça, akıllı şehir projesi daha da başarılı olacak.”

Black & Veatch’in [küresel bir mühendislik, tedarik, danışmanlık ve inşaat firması], 2018 tarihli Akıllı Şehirler ve Kamu Hizmetleri (Smart Cities & Utilities) raporunda yer alan ankete verilen cevapların da gösterdiği gibi, şehirler bunu tek başlarına yapamazlar. Bu kapsayıcı işbirliği atmosferinden de anlaşıldığı üzere şehirler ve belediyeler açıkça bu çabaları görmek için geleneksel ve geleneksel olmayan çizgiler arasında ortaklık kurmakla ilgileniyorlar. Anket sonuçlarına göre belediye ve yönetimlerin neredeyse yarısı (%43) akıllı şehir girişimlerini belirlemeye yardımcı olması için kamu hizmeti sunan kuruluşlarla işbirliği yaptığını bildirdi.

Alanında uzman kişiler ve teknoloji liderleri ile birlikte çalışmak öncelik teşkil ediyor ancak, dâhili olarak yapılması gereken birçok iş var. Örneğin özel sektör bir şehrin daha iyi performans göstermesine yardımcı olmak için çok miktarda veri toplayan bir sensör teklif edebilir fakat bahsi geçen şehir bu veriyi almaya, yönetmeye ve analiz etmeye hazır değilse fiili sonuçlar gecikecektir. Tedarikçiler şehirlerin veri işlemesini ve işlenen verinin şu anki işleyişe dâhil edilmesini kolaylaştırdıkça, akıllı şehir projesi daha da başarılı olacak.   Bu endüstrinin hızla ilerleyeceğine dair iyimserlikten başka bir şeyim yok. Her zamankinden çok daha fazla şehir akıllı şehir girişimleriyle ilgileniyor ve bu ilerlemeye devam edeceğiz. Her şey tek bir sözcükte birleşiyor: veri. “Veri(ler) yeni petrol” olabilir ya da olmayabilir ancak kesinlikle yeni altyapı biçimidir.

Kaynak: Smart Cities DIVE

Top