Dünya giderek daha fazla kentleşirken, kentsel planlama süreçlerinde çocukların ihtiyaçlarına ve haklarına öncelik verilmesi acil bir ihtiyaç haline gelmektedir.
Ülke veya bölgeden bağımsız olarak, yerel yönetimler yapılı çevrenin şekillendirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır ve kararlarının çocukların refahı ve gelişimi üzerinde derin etkileri vardır. Bu yazıda, çocuk dostu kentlerin planlanmasında yerel yönetimlerin sorumlulukları ele alınmakta, bu tür girişimlerin faydaları ve bunların uygulanmasına rehberlik eden ilkeler vurgulanmaktadır.
Çocuk dostu şehirlerin planlanmasında yerel yönetimlerin temel sorumluluklarından biri, çocukların oynayabileceği, öğrenebileceği ve sosyalleşebileceği güvenli, erişilebilir ve kapsayıcı kamusal alanlar yaratmaktır. Bu, her yaştan çocuğun farklı ihtiyaçlarına ve yeteneklerine hitap eden parkların, oyun alanlarının ve dinlenme alanlarının tasarlanmasını gerektirir. Ayrıca, yerel yönetimler güvenli yürüyüş ve bisiklet yollarının geliştirilmesine öncelik vererek çocukların okula ve diğer yerlere trafik tehlikesi veya suç korkusu olmadan bağımsız bir şekilde seyahat edebilmelerini sağlamalıdır.
Yerel yönetimler, araba merkezli ulaşım sistemlerine uygulanabilir alternatifler olarak yürüme ve bisiklete binme gibi aktif ulaşım modlarını teşvik etme sorumluluğuna sahiptir. Kaldırımlar, yaya geçitleri ve yaya köprüleri gibi yaya dostu altyapılara yatırım yaparak çocuklar ve aileleri için yürüyüş yollarının güvenliğini ve erişilebilirliği artırılabilir.
Güvenli yürüyüş ve bisiklet yollarına öncelik verin
Benzer şekilde, bisiklet yolları ve bisiklet paylaşım programları gibi bisiklet altyapısının geliştirilmesi, çocukları küçük yaşlardan itibaren sağlıklı ve sürdürülebilir hareketlilik biçimlerini benimsemeye teşvik eder.
Yerel yönetimlerin bir diğer kritik sorumluluğu, sosyo-ekonomik geçmişleri ne olursa olsun tüm çocukların eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere eşit erişimini sağlamaktır. Bu, mahallelerdeki okulların, kreşlerin ve sağlık tesislerinin eşit dağılımını planlamayı, erişimin önündeki engelleri azaltmayı ve çocuklar ve aileleri için kapsayıcı eğitim ve sağlık hizmetlerini teşvik etmeyi gerektirir.
Yerel yönetimler, çocukları ve ailelerini kentsel planlama sürecine aktif olarak dahil etmeli, onların görüşlerini almalı ve bakış açılarını karar alma süreçlerine dahil etmelidir. Bu, katılımcı planlama girişimleri, topluluk çalıştayları ve çocukların mahalleleri için ihtiyaçlarını, tercihlerini ve isteklerini dile getirmelerini sağlayan gençlerin öncülüğündeki projeler yoluyla başarılabilir. Yerel yönetimler, bir katılım ve işbirliği kültürünü teşvik ederek, kentsel planlama girişimlerinin çocukların ve topluluklarının ihtiyaç ve önceliklerine duyarlı olmasını sağlayabilir.
Çocuk dostu şehirler planlanırken yerel yönetimler, marjinalleştirilmiş ve savunmasız çocukları orantısız bir şekilde etkileyen sistemik eşitsizlikleri ve farklılıkları ele alarak eşitlik ve sosyal adalete öncelik vermelidir. Bu, çocukları hak sahipleri olarak tanıyan ve haklarından tam olarak yararlanmalarının önündeki engelleri ortadan kaldırmayı amaçlayan hak temelli bir kentsel planlama yaklaşımının benimsenmesini gerektirir.
Çocukları güçlendiren gençlik liderliğindeki projeler
Ayrıca, yerel yönetimler, tüm çocuklar ve aileleri için sosyal içerme ve ekonomik güçlenmeyi teşvik eden hedefli politikalar ve programlar aracılığıyla yoksulluk, evsizlik ve ayrımcılık gibi sorunları ele almalıdır.
Yerel yönetimlerin çocuk dostu şehirler planlama sorumluluğu, kentsel ortamlarda çocukların refahını, gelişimini ve haklarını teşvik etme taahhüdüne dayanmaktadır. Güvenli ve erişilebilir kamusal alanlara öncelik vererek, aktif ulaşım ve sürdürülebilir hareketliliği teşvik ederek, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi artırarak, toplum katılımını teşvik ederek ve eşitlik ve sosyal adalete öncelik vererek, yerel yönetimler kapsayıcı, esnek ve tüm çocukların sağlıklı gelişimine elverişli kentler yaratabilir.
Kentler büyümeye ve gelişmeye devam ettikçe, yerel yönetimlerin kentsel planlama süreçlerinde çocukların ihtiyaçlarına öncelik vermesi ve her çocuğun yarının kentlerinde gelişme ve potansiyellerini gerçekleştirme fırsatına sahip olmasını sağlaması çok önemlidir.
Kaynak: Child in the City