You are here

Alman Şehirlerinde Kadınların Güvenliği İçin Gece Taksisi Uygulamaları

Kadınların gece güvenliğini sağlamak amacıyla, birkaç Alman şehri gece taksisi kupon programı başlattı. Bu kapsamda kadınların eve güvenli bir şekilde dönmeleri için taksi ücretlerinde kullanılmak üzere 10 Euro’luk kuponlar veriliyor. Kullanıcılar bu tür uygulamalardan memnun olsa da genel koşulları değiştirme konusunda tartışmalar ise devam ediyor.

Kadınların gece yolculukları hakkında yapılan kamu güvenliği anketleri artan huzursuzluğu gözler önüne seriyor. Hannover’de en son yapılan bir ankette kadınların sadece %28’i kendini güvende hissettiğini söylerken, 2018 yılında yapılan ankette bu oran %42’ydi ve o günden bugüne ciddi bir düşüş olduğu görülüyor. Anketlerdeki cinsiyet farkları da çarpıcı düzeyde: Kadınların güvenlik endişeleri nedeniyle altgeçit gibi yerleri kullanmama oranı erkeklerin yaklaşık iki katı düzeyinde. Ayrıca kadınların %68’i geceleri yalnız yürümekten kaçınırken, erkeklerde bu oran %32 düzeyinde.

Artan endişe durumu, gece taksi programı için halkın desteğini artırdı. Bu yıl Münih kupon sayısını 105.000’in üzerine ve kupon tutarını da 5 Euro’dan 10 Euro’ya çıkardı.

Sistem nasıl çalışıyor?

Münih, kadınların kuponları kütüphanelerden veya belediye ofislerinden şahsen almasını zorunlu kılıyor. Mannheim’ın sistemi ise bir ilk olarak, dijitalleştirilmiş bir sisteme dayanıyor. Kupon uygulamasında bir yolculuk 10 Euro’yu aşarsa yolcu kalan kısmı tamamlıyor, yolculuk ücreti 10 Euro’nun altında kaldığında ise para üstü verilmiyor.

Şehirlere göre uygulamalar ise farklılaşabiliyor. Bazı şehirler yerel sakinlere kupon erişimini kısıtlarken, bazıları ise ikametine bakmaksızın 14 veya 16 yaşın üzerinde olan tüm kadınları kapsıyor.

Tartışmalar ise devam ediyor

Gece taksisi uygulaması her ne kadar ilgi görse de bazı eleştiriler ve tartışmalar da devam ediyor. Sistemin sorunu yaratan nedenlerle değil sonuçlarla mücadele ettiğini ve bu nedenle gerçek bir çözüm olmadığını düşünenler var. Bu kapsamda, hukuki olarak failleri davranışlarından caydıracak çok fazla tedbirin alınmadığı eleştirisi yapılıyor.

Bir başka eleştiride, kadınların güvenliğinin gelire bağlı olmaması gerektiği, böyle olursa düşük gelirli kadınların maruz kaldığı ayrımcılığın daha da artabileceği endişesi dile getiriliyor.

Bir diğer öneride ise esasta şehirlerin kadınları daha fazla kapsayacak şekilde planlanması gerektiği vurgulanıyor. Daha fazla aydınlatma, geniş yaya yolları ve daha çeşitli aktivitelere olanak sağlayan bir planlama yaklaşımıyla daha kapsayıcı şehirlerin mümkün olduğu belirtiliyor.

Kaynak: Bloomberg

Top