ABD Federal Karayolu İdaresi tarafından yayınlanan, “Yaya ve Bisiklet Planlamasında Hakkaniyet Arayışı” başlıklı raporda, hizmetlere genellikle daha az erişebilen yurttaşların (düşük gelir seviyesine sahip, azınlık, yaşlı, İngilizce yeterliliği olmayan ve engelleri bulunan vb. yurttaşların) seyahat konusundaki talepleri değerlendirilerek, ulaşımda sosyal hakkaniyetin (social equity) başarılması için atılabilecek somut adımlar tarif ediliyor.
Raporun giriş kısmında, hakkaniyet (“equity”, insanların farklı ihtiyaç ve yetilerinin dikkate alınması) ile eşitlik (“equality”, herkesin aynı şekilde muamele görmesi) kavramları arasındaki ayrıma ve bu kavramları ulaşım planlamasındaki yerine dikkat çekiliyor.
Şehir plancılığı haber portalı Planetizen’da alıntılanan araştırmanın bulgularından bazıları aşağıdaki gibi:
- Hizmetlere erişemeyen gruplar, genellikle yürümeyi ve bisiklete binmeyi tercih ediyor. Ancak bu ulaşım biçimlerini kullanırken, çarpıcı engellerle karşılaşabiliyorlar. Örneğin, bu insanların birçoğu, bisikletle yolculuk etmelerine rağmen, (bisikleti trafikle birlikte sürmek, ışık kullanmak, kask ve koruyucu giysi kullanmak gibi) güvenli bisiklet kullanım tekniklerini uygulama yönünde bir eğilime sahip değiller ve genellikle güvenli ve erişilebilir yaya ve bisiklet alanlarına sahip olmayan yollar üzerinde yolculuk etmek durumunda kalıyorlar.
- Hizmetlere genellikle erişemeyen gruplar, toplu taşıma hizmetlerinin kısıtlı olduğu bölgelerde ikamet ediyor.
- Birleşik Devletlerdeki birçok insan, özellikle de hizmetlerin ulaşmadığı gruplar, yürüme ve bisiklet alanlarına erişimin arttırılması yoluyla giderilebilecek bir sorun olan fiziksel hareketsizliğin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
- Kadınlar ve azınlıklar, azınlık mensubu olmayan erkeklerle kıyaslandığında, bisikletle yolculuk ettikleri zamanlarda kendilerini çok daha az güvende hissediyorlar. Kadınların ve azınlıkların büyük bölümü, (kalıdırımlar, bisiklet yolları ve ayrılmış alanlar gibi) daha fazla destekleyici altyapının bulunması durumunda, daha fazla bisiklet kullanabileceklerini belirtiyor.
- Seyahat seçenekleri kısıtlı olan bireyler, genellikle daha az seyahat ediyor, alışveriş ve sosyalleşme amaçlı olarak daha az yolculuk yapıyor, iş başvurusu yapmada veya istihdama kabul edilmede konusunda zorluk yaşıyor, sağlıklı gıdaya, sağlık hizmetlerine ve eğitime erişmekte zorluk çekebiliyor ve sosyal dışlanmaya daha fazla maruz kalıyor.
Raporun sonucunda, ulaşım konusundaki hakkaniyetsizliğin yaya ve bisiklet yollarının iyileştirilmesiyle azaltılabileceği belirtiliyor. Raporun içeriğinde ayrıca, yaya ve bisiklet planlamasının, hizmet ulaştırılmayan kesimin seyahat taleplerini daha fazla karşılar hale getirmenin spesifik ve pratik yöntemlerine, hakkaniyetin başarılmasına yönelik spesifik hedeflere, dezavantajlı kesimin erişiminin yaya ve bisiklet hizmetlerinin koşullarından hangi biçimlerde etkilendiğinin anlaşılmasına yönelik (örneğin, yolculuk süresinin kabul edilebilir seviyede olmasına olanak veren mesafelerdeki iş imkanlarının sayısı ve planlamaya ilişkin alınan kararların buna nasıl etki edebileceği gibi) yeni araçlara ve planlama süreçlerinde dezavantajlı kesimlerin nasıl dahil edilebileceğine yer veriliyor. Rapor ayrıca, ileri bir hakkaniyet analizi yapabilen yaya ve bisiklet planlaması örneklerini ve vaka incelemelerini de içeriyor.