Next City (Türkçesi: Ezgi Su Talu)
‘Soylulaştırma’ terimi, 2014 yılında, Next City bu zaman çizelgesini oluşturduğu zaman, türetilmesinin 50. yılını devirmekteydi. Başlangıçta Londra’nın iç mahallelerinde gerçekleşen organik nüfus değişimlerini tanımlamak için türetilmiş olan “soylulaştırma” kelimesi; kültürel eğilimleri, ekonomik döngüleri ve ayrık kamu politikalarını özetlemek için kullanılmıştır.
Bu zaman çizelgesinin ilk kez yayınlanmasından itibaren, toplumlar, soylulaştırmanın zorluklarına cevap olarak yeni araçlar ve stratejiler kullandılar. Bu tartışmayı yaratan fikirlerin, incelenmeye değer olduğunu düşünüyoruz.
1964
‘Soylulaştırma’ kelimesi, Ruth Glass tarafından türetildi.
“Birer birer, işçi sınıfı mahallelerinin çoğu, üst ve alt orta sınıf tarafından işgal edildi… Bir bölgede ‘soylulaştırma’ süreci başladıktan sonra, işçi sınıfının tümü ya da birçoğu yerinden edilinceye ve bölgenin tüm sosyal karakteri değiştirilinceye dek bu süreç hızla devam eder.”
1970’ler
Şubat 1970’te, Robert Moses’ın Aşağı Doğu Yakası’ndaki evleri tahrip etme çabalarına karşı, kent sakinleri on yıldan uzun süren direnişlerinden sonra, şehri, birçoğu Cooper Meydanı Ortak Kullanım Alanları Yönetmeliği’nin bir parçası haline gelen binalarını koruma planlarını kabul etmeye ikna etti.
Robert Caro, Robert Moses’ın 1930’lardan 1960’lara kadar New York’taki kentsel yenileme projelerinin 1200 sayfalık bir eleştirisi olan The Power Broker’ı yayımladı.
Kasım 1976
Boston’daki ‘Combat Zone’da [Şehir merkezindeki yetişkin eğlence bölgesine 1960’larda verilen isim] bir Harvard öğrencisinin öldürülmesiyle birlikte, genelev bölgesine polis baskıları başladı.
1978
Bir binanın rehabilitasyon maliyetinin yüzde 10’una eşit bir vergi indirimi başvurusunda bulunulmasına izin veren Federal Tarih Koruma Vergi İndirimi kabul edildi (Sadece üç yıl sonra, Kongre bu oranı maksimum %25’e çıkardı). Eski sanayi binaları, geliştiricilerin ilgisini çekmek amacıyla yenilendi. Devletler, benzer programlarla buna ayak uydurdular ve fabrika dönüşümleri daha önce hiç olmadığı kadar hızlandı.
2000 yılında, Kongre, sıkıntılı bölgelerde gelişmeyi teşvik eden Yeni Pazarlar Vergi İndirimi programını oluşturdu. Sonunda, bu iki vergi indirimi programı; eski fabrika bölgelerinin ekonomik yeniden canlandırılması ve konut projeleri için, her yıl onlarca milyar dolarlık bir kaldıraç rolü gördü.
Mart 1982
The Atlantic Monthly’de, on yıl sonra pek çok ABD şehrinin polis faaliyetleri stratejilerini destekleyecek suç önleme taktiklerini detaylandıran, “Broken Windows” başlıklı bir makale yayımlandı. Aralık 2017’de, aynı dergi, bu suç önleme taktiklerinin, bir mahallenin soylulaştırmayı yansıtan şekilde demografik değişiminden kısa bir süre önce veya sonra nasıl ortaya çıkmaya başladığını anlatan başka bir makale yayımladı.
1984
Pittsburgh [Pensilvanya’da bir şehir] yetkilileri ve hayırseverler, şehrin yetersiz olan merkezinde bir kültürel bölge oluşturan ve buraya yoğun olarak yatırım yapan Pittsburgh Kültür Vakfı’nı kurdular. Bölgenin başarısı, yüzlerce başka şehrin kendi kültürel bölgelerini oluşturmasını ve gelişimi destekleyecek vergi indirimleri ve özendirme tedbirleri sunmasını sağladı.
1985
California, ev sahiplerinin kira kontrollü dairelerini piyasa faiz oranına dönüştürmesini sağlayan Ellis Yasası’nı kabul etti. Günümüzde eleştirmenler, bu hareketi, San Francisco’yu kasıp kavuran kitlesel tahliyelerin ardında itici bir güç olarak görüyorlar. Yaklaşık 20 yıl sonra, 2014 yılında, San Francisco, Small Sites Programı’nı oluşturdu. Nitelikli binalardan tahliye edilmek istenen kiracılar için oluşturulan program; kâr amacı gütmeyen uygun fiyatlı konut geliştiricilerinin, konutları önceki ev sahibinden piyasa fiyatına satın almaları için düşük faizli krediler temin ediyor ve kiracıların yerinde kalmasına olanak sağlıyor. 2018 yılına kadar program, 25’ten fazla binada yaklaşık 200 dairedeki kiracıların kurtarılmasına yardımcı oldu. Bu binaların çoğu, şehirdeki soylulaştırmanın merkez üssü olarak kabul edilen Misyon Bölgesi’nde ve çevresinde bulunmaktadır.
1987
LAPD [Los Angeles Police Department-Los Angeles Polis Teşkilatı], şu anda her şeye rağmen orta sınıfı çekmeye başlayan Skid Row şehrinde, evsizlerin tutuklamasıyla sonuçlanan suçlamalara başladı. Şehrin şu anda tüm bölgeyi yeniden geliştirme planları var. Ayrıca aktivistlerden, 2018 yazında kapsayıcı bir büyüme planı çağrısı yapmaları istendi.
1993
Gayrimenkul piyasasındaki lobicilerin etkisi altındaki New York Eyaleti meclis üyeleri, stabil düzeydeki kira düzeylerini, pazar oranlarında artırmaya olanak sağlayacak birçok yasal değişikliği hayata geçirdi. Bundan dolayı, 15 yıl içinde, stabil durumdaki yaklaşık 152.000 daire, bu konumunu yitirerek pazar artış oranlarına ayak uydurdu.
1994
Starbucks ilk şubesini Manhattan’da açtı. Şimdi kentte 240 Starbucks bulunmakta. Veri analisti Aleksey Bilogur, Manhattan’daki herhangi bir noktadan bir Starbucks’a ortalama uzaklığın 1350 fit (yaklaşık 411 metre) olacağını hesapladı.
1997
İlk kez, Manhattan’da bir daire metrekare başına 2.000 $’dan fazlaya satıldı (Bugün ortalama 1,773 $).
2002
Richard Florida’nın, yoksul şehirlerin, kafe düşkünü yaratıcı profesyonellerin akışıyla yeniden canlanabileceği fikri üzerine yazılan, dünyanın dört bir yanındaki devletlerde satılan ‘Yaratıcı Sınıfın Yükselişi’ adlı kitabı yayımlandı.2017’de ise Florida, ‘Yeni Kentsel Kriz’ kitabını yayımladı. Bu kitapta Florida, şehirlerin artan eşitsizlik ve derin ayrımcılıkla nasıl karşı karşıya kaldığını anlatıyor ve daha önceki kitabında gözden kaçan bazı sorunları kabul ediyor.
2003
Brooklyn Heights’ın bir araştırmasında Loretta Lees, ‘super-gentrification’ terimini, “Londra ve New York gibi küresel şehirlerin seçilmiş alanlarının, yeni nesil süper zengin finansörler tarafından yoğun bir yatırımın ve dikkat çeken tüketimin odağı haline geldiği “regentrification” süreci olarak tanımladı.Sonraki on yıl boyunca, New York şehir planlayıcılarının benimsedikleri lüks kalkınma modeli, şehirdeki kiracı çalışan sınıfları usandıracak bir yerinden etme politikasına yol açtı.
2005
Katrina kasırgası ile sel felaketi yaşanan New Orleans’ta, bazıları kalıcı olmak üzere, kentin en fakir sakinleri kentten çıkartıldı. Fırtınadan beri, New Orleans daha zengin ve daha beyaz bir yer oldu.Kent kültürünün kök saldığı farklı ırksal ve ekonomik nüfusu korumak amacıyla New Orleans, işlere ve olanaklara yakın olan mahallelerde yer alan sübvansiyonsuz gelişmelere uygun bir konut ihtiyacı doğuracak bir imar planı hazırladı.
Şubat 2011
Yarım yüzyıl sonra, Washington, D.C. siyahi çoğunluğunu kaybetti, bu, şehrin soylulaşmasının bir işareti olarak kabul edildi.2018 yılına kadar, şehrin büyük alanları birkaç yıl öncesine göre tanınmaz hale geldi, çeşitli alanlarda daha yeni ve büyük gelişmeler ortaya çıktı. Anacostia nehrinin doğusundaki bazı bölgeler soylulaştırmanın etkilerini henüz yaşayan bölgelerden bazılarıdır. Ancak birçok kişi bu bölgedeki kalkınma projesinden memnun durumdadır.
Ocak 2012
Tony Hsieh, şehir merkezindeki Las Vegas’ı kentsel bir teknoloji merkezine dönüştürme planı olan Downtown Project’i başlattı. Projenin üzerinden yaklaşık beş yıl geçtikten sonra, 2016 yılında, CNBC tarafından sonuçlar bildirildi. Eleştirmenler, bu yeterince güçlü olmayan teknolojik tabloya, işten çıkarılmalara ve kepenk kapatan işletmelere işaret ederken, başkaları ise bu dönüşümü alkışladı. Hsieh ise geriye dönüp bakıldığında, bazı şeyleri daha farklı yapması gerektiğini kabul ediyor.
2013
Philadelphia, uzun süredir yaşayanların yükselen emlak vergisinden korunmalarını amaçlayan emlak vergisi kesintisi olan Longtime Owner Occupants Programı’nı (LOOP) başlattı. İşçi sınıfı, alt ve orta sınıf sakinlerinin yerlerinden edilmelerini azaltmaya çalışan, soylulaştırılan şehirler için yenilenen bir çözüm politikası takip edildi. Başlangıçta olduğu gibi, LOOP kent sakinleri için vergi indirimini on yıl ile sınırlandırdı. Fakat 2018’de, Philadelphia City Council (Philadelphia Kent Konseyi), on yıllık sınırlamayı ortadan kaldırmak için değişiklik yaptı ve vergi indirimlerini nitelikli ev sahipleri için kalıcı hale getirdi. Şimdiyse sorun şu: programın pazarlanması ve sosyal yardımlar, bu kesimin yalnızca küçük bir kısmına ulaşabiliyor.
Kasım 2014
Chicago, SRO [Single Room Ocupancy – Mutfak, tuvalet ve banyo içermeyen tek kişilik odalar] sahiplerinin, tek odalı izbe konutları, aylık 1250 dolarlık ‘vintage’ mikro birimlere dönüştürerek genç profesyonellere pazarlamasını engelleyecek bir yönetmeliğe geçiyor.Bu tedbire rağmen, SRO’ların devam etmesi çok muhtemel.
2016
Sosyolog Matthew Desmond, ev sahipleri ve kiracıların birbirlerine bağlı yaşamlarını ve sürekli tahliye tehdidi altında yaşama gerçeğini belgeleyen ‘Evicted’ı yayımladı. Kitap; konut ve kiracı hakları konusunda ulusal çapta bir ilgi uyandırdı.
Mart 2016
Oldukça çekişmeli bir görüşmenin ardından, New York City, özel geliştiricilere, bu yapılardaki birimlerin bir bölümünün sürekli uygun fiyatlı olacak şekilde ayrılması karşılığında, daha uzun ve daha yoğun yapılar inşa etme şansı sunan, ilk zorunlu kapsayıcı konut yönetmeliğine geçti. Görüşme, idare tarafından belirlenen satın alınabilirlik düzeyinin, kentin en savunmasız kira yükü altındaki ev halkının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ekonomik olup olmadığı fikri etrafında dönmekteydi. Ayrıca bazıları, uygun fiyatlı konutlar karşılığında daha fazla piyasa oranlı gelişmeye izin verme ihtiyacını da sorgulamaktaydı.
2017
Konut mahkemelerinde avukat hakkı için yapılan bir kampanya sonrasında, New York Belediyesi, mahkemede avukata erişim hakkını finanse etmek için gerekli olan fonu geçirdi. Diğer şehirler de benzer önlemleri araştırıyor.
2018
Seattle Kent Konseyi, kentteki evsizlik ve konut sorununu çözmek için büyük şirketleri ilgilendiren bir yasayı geçirdi. Bir ay sonra, iş gruplarının direnişinin ardından tasarı iptal edildi. San Francisco ise, Kasım 2018’de kendi şehirleri için benzer bir önlem alma şansına sahip olacak.
2017 vergi reformu tasarısında, Kongre, yatırımcılar için Fırsat Bölgeleri vergi teşviğini oluşturdu. Vergi indirimi programlarının aksine, yıllık yasal limiti olmayan yeni politika kapsamında, düşük gelirli bölgelere milyarlarca dolarlık yatırım yapılması planlanmaktadır. Burada, şeffaflık ve izlenebilirlik, düşük gelirli topluluklara sağlanan faydalar açısından önemli meselelerdir.Sonuç olarak, tüm bu süreç, kent yoksulluğunu sefaletten kurtarmadı, sadece çok az sayıda mahallede yoksulluğun yoğunlaşmasını azalttı. 1970’ten beri, yoksulluğun yüksek olduğu mahallelerde yaşayan yoksulların sayısı dört milyona ulaştı ve bu mahallelerin sayısı üç katına çıkarak 3000’i aştı.
Kaynak: Next City