You are here

Fransa Benzinli Taşıtları 2040 Yılına Kadar Yasaklayacak

Fransız Hükümeti, benzin çağında, ülkenin Çevre Bakanlığı’nın “gerçek devrim” olarak adlandırdığı bir şey planlıyor: 2040 yılına kadar benzinli ve dizel otomobil satışlarını yasaklamayı.

Yeni Başkan Emmanuel Macron’un Fransa’yı 2050 yılına kadar “karbon nötr” bir hale getirmesine büyük katkıda bulunacak olan planla ilgili geçtiğimiz Perşembe yapılan açıklama, otomotiv sektörü ve çevreciler arasında büyük bir yankı uyandırdı. Bu konudaki ilk plan bu değil, Norveç de 2025 yılına kadar benzinli ve dizel otomobil satışlarını aşamalı olarak durdurmayı planlıyor. Ancak Fransa’nın büyük bir otomobil üreticisi ve 66 milyonun üzerinde yurttaşa sahip bir devlet olması göz önüne alındığında bugüne kadarki en önemli plan olduğu söylenebilir. Bu -“iddialı” demek bile hafif kalır- hedefi başarmak, küçük bir yaşam tarzı değişikliği değil, büyük bir kültürel değişim gerektiriyor.

Ancak bu yeni dünyanın temelini atan herhangi bir şehir varsa, o da insanları arabalarıyla olan ilişkilerini yeniden düşünmeye zorlayan bir dizi uygulamaya imza atan Paris’tir. Otomobiller için bu radikal olarak farklı gelecek, şüphesiz bazıları için huzur kaçırıcı olsa da, Paris, insanların içini nasıl rahatlatacağını biliyor olabilir.

Bunun nedeni, şu anda Paris’in, yurttaşlarını araçsız sokakların yararları konusunda ikna etmek için sıkı bir uğraş veriyor olması. Henüz resmi olmayan plan, insanlara arabasız bir yaşamı ne kadar seveceklerini göstermek için, yaya bölgelerini merkezin dışına ve kentin çevresindeki eğlence bölgelerine kadar genişletmeyi kapsıyor. Kent, sadece bu hafta sonu, pazar günleri otomobillerin yasaklandığı üç yeni bölge oluşturdu.

Bu atılgan hamle, pek çok muhalefetle karşılaşmış olsa da, zaten popüler olan yürüyüş noktaları araçsız yollarla daha da canlı hale geldiğinde ve mahalle kafeleri fazladan hafta sonu yaşantısıyla taştığında insanlar şüphesiz yararlarını görecekler. Kentin geneline yayılan Pazar günü araçsız bölgeler ağıyla birlikte, Paris, 2018’e kadar kentin 20 ilçesinden (arrondissement) her biri için en az bir tane araçsız-bölge oluşturma sözü vermiş durumda. Yerel yaşamı daha keyifli hale getiren bu bölgeler aynı zamanda zekice bir pazarlama taktiği ve kent sakinlerini belediyenin büyük oranda arabasız bir gelecek vizyonu konusunda kendi tarafına çekmesi için tasarlanmış durumda.

Devam etmekte olan Paris Respire (Paris Nefes Alıyor) projesi kapsamında belediye, ayda bir kez, her pazar ya da tüm yaz boyunca gibi belirli zamanlarda acil durum araçları haricindeki araçların giremediği bölgelere, pazar günleri araçsız hale gelen 3 yeni bölge daha ekledi.  Kentin tüm ilgi çeken, yürümeye uygun bölgeleri – Paris Respire’in içinde yer alan Montmartre ve Marais gibi –  yayalara hitap etmek isteyen bir şehir için oldukça anlamlı.

Paris'in arabasız bölgelerinin haritası. Açık mavi bölgeler 2 Haziran'da uygulamaya başlatılan, sarı bölgeler sadece yaz aylarında, mor bölgeler ise ayda bir pazar trafiğe kapanan bölgeleri gösteriyor.
Paris’in araçsız bölgelerinin haritası. Açık mavi bölgeler 2 Haziran’da uygulamaya başlatılan, sarı bölgeler sadece yaz aylarında, mor bölgeler ise ayda bir pazar trafiğe kapanan bölgeleri gösteriyor.

Paris Belediyesi, bunlar gibi araçsız bölgelerin daha çok ve daha kalıcı olarak yayılmasını istiyor, bu bir sır değil. Paris Ulaşım Müdürü Christophe Najdovski, Le Journal du Dimanche gazetesine, 2018’e kadar Paris’in 20 ilçesinden (arrondissement) her birinde Pazar günleri araçsız hale gelen bir bölge oluşturmayı planladıklarını bildirdi. Belediye, geçtiğimiz çarşamba yapılan duyuruda, Seine Nehri kenarında yepyeni bir alanın bu yaz bir ay boyunca arabalara yasaklanacağını açıkladı. Eyfel Kulesi’nin çok yakınında yer alan Bir Hakeim Köprüsü’nden Boulogne-Billancourt banliyö mahallesindeki sınıra kadar olan nehir kenarı 23 Temmuz’dan Ağustos sonuna kadar yalnızca yayalara ve bisikletlilere açık olacak. Yol tekrar trafiğe açıldığında ise, araçlara iki şerit yerine tek bir şerit hakkı tanınacak.

Bu arada, kentin araçsız gün ilan edişinin üçüncü yılı olan 1 Ekim’de, araçsız-bölge ilk kez Boulevard Périphérique çevre yoluna kadar tüm şehri kapsayacak. Bu tedbirler bir araya getirildiğinde esen rüzgarın yönünü görmemek mümkün değil. Bu uygulamalar sürücülerle daima tartışmalara yol açmaya devam edecek ve başarılı olmaları için bir miktar kamusal lobi faaliyeti gerekecek. İşte bu yüzden pazar günleri araçsız hale gelen bölgeler çok ideal. Paris Respire bölgeleri, hafta sonu yaşantısına ilgi çekici ve yürümeye uygun özel alanlar getirerek, Parislilere kentin muhtemelen araçsız olacak geleceğine doğru etkileyici bir pencere açıyor ve araçsız kent için politik öncülük ve tanıtım kampanyası yapıyor.

car-free-zones

Bu sürecin dirençle karşılaşmaması mümkün değil. Araba kullanmaktan yana olanlar, kent yönetiminin bu gibi konulardaki rahatsız edici tavrının onları daha sert ve savunmacı bir pozisyon almaya yönelttiğini ve arabaya olan bağımlılığın bencillikten değil daha önceki resmi politika hatalarından kaynaklandığını ileri sürüyor.

Yine de Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun arkasındaki güçlü destek, Paris Belediyesi’nin elini cüretkar kararlar alma yönünde güçlendiriyor ve tuhaf bir biçimde, özelikle bugün ulusal düzeyde uygulanacağı duyurulan önlemlerle bu kararlar örtüşür hale geliyor. Ayrıca, kentin alışılmadık derecede dar sınırları, genişleyen ve bu nedenle daha fazla arabaya bağımlı hale gelen banliyölerdeki  insanların isteklerini yerine getirmek zorunda olmadıkları anlamını da taşıyor. Kent yönetimi, arabaları azaltan yaya yanlısı politikalarını kasıtlı olarak aşamalı bir şekilde ilerletiyor olabilir, ancak şu anda Paris’i neredeyse araçsız bir kent haline getirme konusundaki bu aşamalı yaklaşım, tek başına etkili olacak gibi görünüyor.

 

Feargus O’Sullivan’ın CityLab‘deki yazısından çevrilmiştir.

Top