Biyoçeşitlilik Konseyi, bağımsız bir organ olarak çalışacak ve doğayla ilgili çabaları konusunda hükümete tavsiyelerde bulunacak. Böylelikle kararların çevre ve biyolojik çeşitliliğin göz önünde bulundurularak alınması amaçlanıyor.
Çevre Bakanı Lea Wermelin, yaptığı basın açıklamasında, hükümetin Çevre ve Biyoçeşitlilik Paketi için 119,4 milyon EUR ayırdığı ve bu paketle ülkedeki yeşil alanları genişletmeyi ve yaklaşık 15 yeni milli park kurmayı hedeflediklerini aktardı.
Biyoçeşitlilik Konseyi, planların nasıl uygulanacağı konusunda tavsiyeler vermenin yanı sıra hükümetin planları gerçekleştirmesine yardımcı da olacak. Konsey ayrıca, bu çerçevede gerçekleştirilen eylemlerin ne kadar başarılı bir şekilde uygulandığını detaylandıran yıllık raporlar hazırlayacak. Ülkenin şimdiye kadar neden olduğu hasarı tersine çevirmesine yardımcı olması beklenen bu bağımsız organ, kararlar alınırken biyolojik çeşitliliğin artık göz ardı edilmemesini sağlayacak.
Sosyal Demokratlar’ın çevre raportörü Mette Gjerskov da görüşlerini şu şekilde aktardı: “Birbiri ardına gelen raporlar çevrenin kritik durumda olduğunu gösteriyor. Çevre krizini çözeceksek uzmanları dinlememiz çok önemli. (…) Biyoçeşitlilik Konseyi kurulmasıyla artık bu yolda bize yardımcı olacak ekstra bilgiye sahip olacağız.”
Çevre Bakanlığı bu yılın başlarında, ülkedeki biyoçeşitliliği teşvik etmek için tasarlanmış bir yarışma olan “Danimarka’nın En Vahşi Belediyesi”ni başlatmıştı. Yakın zamanda kurulan Biyoçeşitlilik Konseyi de çevrenin, hayvanların ve bitkilerin korunmasına dair hükümetin hassasiyeti gösteren bir başka adım olarak görülüyor.
Kaynak: The Mayor